17
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1808
Okunma

Erdemin en büyüğü çoğu zaman susmaktır
Hele bir hatun ise karşımızda muhatap
Anamızdan öğrendik şartı sesi kısmaktır
Ayıpları örtmeyi öğretir büyük kitap
İçimizden geçene doğrudur desek bile
Sessizce boyun eğer çıkarmayız ayyuka
Almayız iffetlinin asla arını dile
Ey gönül dostu n’olur var da gönlünü yıka
Kendimizi sulara, atarak boğuluruz
Taş olur ses vermeyiz ne dense kızgınlıkla
Biliriz ki nefretle yaşarsak dağılırız
Atalardan öğrendik fayda yok azgınlıkla
Bulup en ağırından kelimeler vurucu
Masumlara yüklenmek olmamalı işimiz
Neler olursa olsun sen davranma kırıcı
Hududu aşar isek sayılır tüm dişimiz
Demesinler ne yaman, altında kalmadı hiç
Demesinler âdemdir yenilgiyi hazmetmez
Demesinler susmadı, az sus ve öfkeni iç
Desinler ki eyvallah bu âdem asla bitmez
Şimdi bunu okuyup belki de kızacaksın
Şimdi içinden küfür yollarsın bana doğru
Şimdi fırsat bulursan aklıma sızacaksın
Biraz mantıkla düşün, sözlerim hayra çağrı
Mutlu musun ne yaman yoldun bağda gülleri
Söylesene alkışla sevindin, mutlu musun?
Dedim sana duymadın kilitle o dilleri
Yoksa sen cehenneme koşturan atlı mısın?
Bizde örfler, adetler ve dahi Furkan’ımız
Namusa saldırmayı yasak etmiş bilinir
İffete sarkmaktansa çıksın deriz canımız
Biliriz ki mertlikte adımız da silinir
Güneri Yıldız (Elazığ, 24.08.2011 )
.
5.0
100% (15)