2
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
893
Okunma

Masadaki kağıdı yaralarcasına yazıyor elimdeki kalem.
Batırıyor noktasını her satırın sonuna.
Kalemtraşın bıçağında kısaltıyor ömrünü.
Kimi zaman bir çakının ucunda ağzı kırık, ağzı kara.
Ve bazen kutusunda yatıyor binbir diş iziyle sırtında.
Bir sinek takılıyor lambaya.
Rüzgar vuruyor balkondaki asmaya.
İsyanını duyuyorum anılara sıkışan yalnızlığımın.
Kalkıp hesabını yapıyorum takvimde yazan yılın.
Biraz gelecek atıştırıyorum.
Radyoyu açtım duymamak için suskun avazımı.
Uykumun diken tarlasıdır.
Gece vardiyamın en uzun saatidir.
Seni andığım zaman.
Saatin mekanizmasında kısaltıyor ömrümü.
Bütün bunlara ağlarcasına tıklıyor duvardaki saat.
Ve bazen masada uyuya kalıyorum binbir diş iziyle rüyamda.
Seni andığım zaman.