12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1192
Okunma
kapıdan biri girecek ürkmesiyle az , girerdim kendime
bir serçe kuş gibi kısacık dizelerde
( ol ) derdim olması gereken herşeye, bir kedi ayaklarıyla
usul durmazdım eteklerimde , uçuverirdim ansızın
gökyüzünün bilinmez yıldızına bir mucize
çizerdim ayaklarımı, bir kalem tutuştururdum elime
bir elim süpürürdü odaların tozunu bir elimdokunurdu kalbine
öyle yüksekteydiki kalbin musluğu gözlerimden
her zaman uzak , nasıl ulaşılırdı denizlere
bir sırça saray gibi basardım toprağıma , tam tadında
bir üzüm tanesi ağzımda mayhoş ve çırpı büyür
söğüt olurdu dallarında sallandığım o gölgede
yoktun ,vardın biraz şarap kadehin düşümde salkım
üzüme dönüşürdü , sen çimenlikte beyaz atlar salardın
şiir ormanıma , iğneye iplik geçirirce dizeler
seni arardı nerdesin ? hani ceviz ağacının dallarındaydı
ayakların, yıldızı buldurduğun ellerin şanına yakışmadın
sana uymadı susmak davul cümbüş , kavga döğüş bir ortam
en azından eğilir bakardın suyun yönüne, törpülemezdin
kalemlerin ucunu , sıcak odada pörsüyüp kalmazdın
har ateşler vururken yüzüne kedinin uyuştuğuna kanmazdın
dikkat et hiç bitmiyor savaşlar , yalancı uykuda şair kardeşler
tusunami felaketi gibi denizlerin taşıp geldiği
belli , neden ağzımda kilit , tıslayan musluklar
ben diyorsam ben uzakta bir şey yapmaya çalıştığım
kulağını çektiğim , elindeki kalemi doğru tut diye
11 5 2005