0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1021
Okunma
bu şiir
kılıç
Nemrut
ve yol ile örülecektir
kılıç olanca heybetiyle kalkacak ayağa
bir hışımla inecek Nemrut’a
açılan yolda şair görülecektir
Ağustos’ta buz hiçbir şiirde imge değildir
bu niyetle sarılmış olan varsa
iki bin iki yüz metrede gündoğumuna sığınmamış demektir
hele ilk buğdayına ulaşamamış bir derviş
el medet yar nefes ağıtındayken daha
ve henüz Hadrian ile tanışmamışken Phaselis
Nemrut öyle dertli bakma bana
bu bir söz ayini değildir
önsöz niyetine kırlangıçları sildiler yaşamın ilk sayfasından
Ağustos’ta buz yerinde gerek
dokunduğun anda bebekler uykusuz doğuyor
ki hatırla
dokunmakta ne kadar kararlı
kararında ne kadar da inatçıydı güneş
ama kıyamamış ve vazgeçmişti parmaklarından
oysa parmak parmak doğdu Adem
tırnak tırnak oydu gözünü Havva’nın
o gündür bu gündür görmeyi arar her şiir
ana rahminde dünyanın
artık telgraf tellerine değil kırlangıçlar
haberci güvercinlerin kanatlarına konabilsinler diyedir
Ağustosta buz yerinde gerek
çünkü sadece kadınların saçına yakışır gelincikteki serinlik
tam o anda şelale koynundaki dağ ile barışır
bu nedenle anne memesindedir derinlik
ve umut bebeklerin gözbebeğindedir
kaleden kaleye uçsunlar diye değil güvercinler
bebeklerin gözbebeklerinde aşk aşk yanabilsinler diyedir
bu şiir
kılıç
toprak
ve yol ile sürecektir
kılıcı toprağa gömecek şair
ve yolda ölecektir