8
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1528
Okunma
...
Sonrası bildik bir çığlık
Sensizlik değil
Çoğu sana ait yalnızlık
Sonbaharlarda dört duvar afili bir dargınlık
İstesen de artık geriye dönmez bu ayrılık
Yaşam teninin duvarlarında
Kıyamasam da bir kedinin bile ağlayışına
Vuruyorum artık dudaklarımla
Yüreğini defalarca kanatıp
Zamansız hüzünlerin yorgunluğunda
Dudaklarımdan kan damlıyor dudaklarına
Kırmızı dolanıyor parmaklarının uçlarına
Her damlasında bir zehir
Hiçbir çağrı kabul bulunmuyor dönüşlerde
Ellerin tutuklu teninde umutsuzluk
Yalnızlık gün ışığında yasaklı azatlığına
Pişmanlıklar saklanıyor yarım kalışlarda
Olmasını istediğim yerde
Olmanı dilediğim yerde
Birkaç ölüm uzak kalıyorsun yanımdan
Kimsesiz dudaklarında bir uçuk
Kanaması helal yeşil gözlerin
Kalbime dokundukça
Uzatıyorsun ayrılığın hüznünü
Gülleri çoktan solmuş bir mevsimin
Sırrı kalmamış sözlerinde
Yaşlarınla acıtıyorsun tenimi
Dokundukça yaralarıma
Gri yarınlarının iklimsiz mavi gençliğini
Hala aynı sahilde bekliyorsun sevdiğini
Sana ne kadar yakında olsam
Biliyorum ki o kadar uzak kalıyorum
Bu yüzden alışsam da yüreğimi kanatmana
Alışsam da hüznün parmak uçlarında
Gözlerinin yaşını silmeden avuçlarımla
Aşkını ruhumdan eritip şarkılarda
Yokluğunun uçurumlarında dolanıp
Bitirmek istiyorum bende ki seni
Hırpalayacağın bir kale kalmayınca üzüleceksin
Sevilecek bir ten bulamadıkça incineceksin
Bu yüzden geç kalacaksın duvarlarında
Bu yüzden kararacak aydınlık sevinçlerin
Bir huzursuzluk kaplayacak güneşini
Sevemeyeceksin, sevilmeyeceksin
Bensizliğin yağmurlarından kaçtıkça
Sızlayacak kafesinde inci yüreğin
Bu yüzden sonbahar dökülüvermek isterken
Şimdi gözlerimden yığın yığın
Döküveriyorum kıyından
Atıveriyorum sensiz günlerime ait
Düşmanlarımı denizinden
Artık sensizlik kuzey olmalı
Biraz da batı yüreğine değip
Hiçbir şeye inat etmeyip
Yüreğim dökmeli yapraklarını
Gülüşler kaldırmalı incilerini
Olmalı bu sevginin adı artık yitik
Sonsuz rüyadan uyanıp
Bir daha geri dönmeyip
...
5.0
100% (11)