14
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1727
Okunma

bu aralar sık sık
fır fır etekli bir zamanda
kucaklıyorum kendimi
yokladım ceplerimi
kırk bir yıllık ışığın gürültüsü
çıkardı kafasını
yalnızdık!
çığlıkları duyulmasın diye sarıya boyadığım saçlarıma
kaçıp gitmeden içimdeki düşsever
kırmızı kurdaleler tak anne
ruhum güzel kalsın!
kuşları sorma anne
uzun gecelerin sabahına geç kalınca gökyüzü
onlar çoktan uzaklara gitti
temmuz sıcağında ölmek zor
sevişmek her mevsim mübah
benim şiirlerim tüm ordular karşısında çıplak
susamıyorum sen gibi
ama ergenlikten çıktığımdan beri
saklıyorum memelerimi
’ofsayttı o uleen’
küfrettiğim için bana ’kaba kadın’ dediler anne
sen gördün çocukluğumu
kollarında çiçekler açan kız bendim
İzmirin yokuşlarını tırmandıkça
arttı dizlerimde sancı
her geçen sene üşüyen o ezgi
Tanrıdan ödünç aldığım
o evrensel ıslık
tenimde sadece kokusu kaldı
saatler tek bana mı düşman
kent cevap vermiyor
ben sordum sen cevap ver
dut ağaçlarından inmeyen küçük kız
böyle mi büyüyecekti anne..
5.0
100% (17)