Suları bulandırmayan
Yüreğinde ateşler yakmadan
Bütün göçlerimle gidiyorum.
Bu bir davet değil
Sakın...
Sakın gelme ardımdan!,

yüreğine bin dua bin selam ...

hep arkadan yırtılan gömlek...

hani biz seni desteklemeseydik...senin de gönlün meyledecekti " mealinde " der ya kitap...
bazı duygular nar a sevdalıdır sanki
tutar elden de üşenmez sürükler
-bir züleyha ki dinlersen sözünü bin pişmanlık eder...
FENA
ki makamdır
tüm göçlerini ayağa kaldırtır adama...


tebrikler

ömrünüze gönlünüze bin bereket

Bütün göçlerimi bir nefeste ayağa kaldırdım
İçimde aşkına diz çökmüş bin tane benle...
Sen kurarken saçlarını rüzgarların sitemine
Ben adı konulmamış bir fırtınaya açtım yelkenlerimi...


işte bir insan ancak bu kadar duygulanabilir yüreğinize ve emeğinize sağlık...
Kutlarım...

uzun mısraların ardına pek düşemiyorum ama bu şiir düşürdü...

tebrik ediyorum.

Tarzı ve tavrı şahsına münhasır kalemleri okumak hep ayrı güzelliktir gönlümde teşekkür ediyorum şair Ellerinizden kalem yüreğinizden güzel duygular eksik olmasın saygımla...

kutlarım
saygıyla
namık cem

'Şiir'lerini yayınlamaya başladığı günden beri takip ettiğim ve zaman zaman yorumlarımda da yazdığımı yineleyeceğim yine.
Sen yazıyorsun ve hep yazmalısın çocuk.

Allah vergisi kabiliyeti olan-yazabilen; yürek sesini kaleme dökebilensin çünkü.

Farklı kalemin;
Bazen asi,delice esen isyankar rüzgar,
Kimi zaman ç-ağlayarak akan nehir,
Bazense kıyıya vuran hırçın bir dalga...

Ama.. Ama hayat-içindekiler, kendini arayan, bulan, sor(gulay)an yüzleşen ve bir o kadar doğal, gerçek, samimi..

Ve.. Mutlak tutulmalı elinden çocuk, mutlaka bir rafta olmalı okunası şiirlerin..

Tabi çok yakışmış-yaraşmış yerine.
Kutlarım can-ı gönülden 'Şair'.

Saygıyla...


sera. tarafından 7/26/2011 2:32:33 PM zamanında düzenlenmiştir.

Öncelikle GÜNE YAKIŞMIŞ şiiri yürekten kutluyorum... Aslında her şiiri "En"dir sevgili Kardeşim Kadir'in.

"Bir Sürgünden Bir Göçe Dönüş..."

Aslında bu şiirin başlığı çok şey anlatıyor, hatırlatıyor; düşünün bir ülkenin düşünürleri, yazı emekçileri gerçekleri yazarken sürgün yolları görünürdü, ki çok değerli Ediplerimiz dışarda geri kalan hayatlarını ülkesine hasret kalarak gözlerini yumdular, gözleri açık gittiler bir bakıma...

Gerçek şairler şiirlerini bir kaç boyuttan yazabilir her ne kadar kimileri aşk sezerlerse... Ben bu anlatıları bir şairin içdeperemlerini (gene çok duyarlı yüreği öne çıkarak), oluşagelen olumsuzlukları diellendirmiş bence.


"İlk vedayı baykuşlar verdi sarılarak boynuma" güzel bir gönderme yapılmış, hala okült 12 Eylül darbesine...




Tabii tüm bunlar yaşanırken elbet şairin yüreğindeki aşk hücreleri de ayağa kalkmış tıpkı _Kavgalarımla gidiyorum bir yanım halkım bir yanım sen kokan yanımla/ Bir aykırı oluyorum, seslendikçe ülkemin her yanında/ kurşun alıyorum bedenime; çünkü ben, siz-biz oluyorken tüm bunlar... Oluyor!


Şair sezdirendir, gözlerimizi açandır bir bakıma. Toplumsal kalemiyle ... çağırıyor, sevmek belki masrafsız olabilr fakat haykırmaklar bedel ödetiyor mallesef.


Selam durdum ve alkışladım yüreği...

Bütün göçlerimi bir nefeste ayağa kaldırdım
Yedi denizi bir defa da döksen de önüme
Bilki gözyaşıma az gelir
Sen hep arkamdan yırttın gömleklerimi
Hala durur sırtımdaki tırnak izlerin
Bu bir serzeniş değil
Senden geriye döne döne
...dönüyorum kendime
Çöllerinden kaldırmadım tek bir kum tanesi bile.
Pişmanım şimdi sana
Pişmanım gözlerine


Alıp götüren, sürükleyen, götürdüğü yerde kendini unutturan bir şiirdi, sanki her dizesi ayrı bir şiirdi.. Her dizesinde göç yolundaki kervana eklendim, kutluyorum, tebriklerim kaleminize ve yüreğinize..

içinde ki sonbaharlardan geçiyorum - gelme!
tüm gidişlerim akan sular gibidi geriye dönüşüsüz -gelme!

seni öldürüp içimde ölüme yürüyorum cüzamlı yalnızlar şehrine - gelme!


KUTLARIM ŞAİR ENFESTİ ŞİİRİNİZ.


YÜREĞE YÖN VEREN YÜREK SESİNİZE SELAM OLSUN

. . .

"İmlasız bir güze konuğum şimdilerde. Yıldızlar küskün biraz, mevsimler düşlerim kadar yorgun. Kırmızıdan daha uzun türkülerde yok artık dilimde. Uzun yolculuklardan bıktım usandım. Yurdum dediğim her yer yangınlar içinde. Şiirlerime bulaşan gözlerimi yakıyorum kızıl bir akşamın gurubunda, ellerim, yüzüm kapkara. Ve de yüreğim…

Ardımda sana adadığım ne varsa dinamitleyip gidiyorum...puslu bir sabah ayazını peşimden sürükleyerek gidiyorum. şimdi notaları sahipsiz ve öksüz kalmış yarım bir şarkıdır sevmek canımı daha fazla acıtamayacağını bilmek, biraz olsun mutlu ediyor beni gidiyorum.. sessizce ve hiçbir şey yaşamamış gibi "

çok uzun zamandır bir şiir beni bu kadar sarsmamıştı... etkiledi demiyorum ciddi ciddi sarstı, her dizesi emek kokuyor şiirdi son dizesine kadar yüreğin dert görmesin şair.... saygımla

Suları bulandırmayan
Yüreğinde ateşler yakmadan
Bütün göçlerimle gidiyorum.
Bur bi davet değil
Sakın...
Sakın gelme ardımdan!,

Kaleminiz daim ola anlatım ve yorum güzeldi saygılar..

"Bütün göçlerimi bir nefeste ayağa kaldırdım
İçimde aşkına diz çökmüş bin tane benle...
Sen kurarken saçlarını rüzgarların sitemine
Ben adı konulmamış bir fırtınaya açtım yelkenlerimi..."

Ayağa kalkan nefesim diz çöktükçe büyüdü büyüdü... Kâinatın saçlarını tarayacak umudu yüklendi! Senin bana yükleyemediğin duygunun hasını kıyametin sonsuzluğa bağdaş kurduğu anlamda gördüm.... Adı konulmamış anların şakağında dururken eğreti umutlarım ben hep bir göçün sadık elçisi oldum ey yâr-ı nâr...

***

"Bütün göçlerimi bir nefeste ayağa kaldırdım
Bir gidiştir tutturmuşum...
Bu, bildiğin gidişlere gebe değil
Ben yolların tükendiği...
Uçurumların son bulduğu...
Başlangıçların şiirinden açılıyorum yollara
Sen tüm bilinmezliklerini
Kaf dağına
Ve bir Anka Kuşunun esrarına yor
Ben adı konulmamış bir sürgünü
Ruhumun sözünden ilk döndüğü...
Hala küllerinin altında kor bulunan o ocağa dönüyorum."

Gidişimin esrar-ı külüne sardıkça ruhumu yüreğimin ağıdı diniyor... Yolların tükenip virajların kanadımı kırdığı devinimlerde tek durağan tabloydu göçlerime zerk ettiğim bilinmezliklerin... Adı konulmamış her ne varsa heybemde depremini emziyor ! Ta aa ki ben enkazımı isteyene dek ey yar- ı gam...

***

"Bütün göçlerimi bir nefeste ayağa kaldırdım
İlk vedayı baykuşlar verdi sarılarak boynuma
Hep harabeye dönmüş sevgilerin dilinden
Avuçlarımdan bir karayılana
Sütten de beyaz bir gözyaşı içiirdim
Bu sandığın gibi bir barış değil
Bu:tüm kavgaların iyiliğin hakkı önünde sükut bulması...
Ve tüm başbağlarını yere indirmesidir."

Şimdi bir göçün tozu dumana katan hırçınlığında sözlerim... Şimdi bir gidişin adını koymayacak cesaretinde cismim... Harabeye dönmüş sevgilerin harami bakışlarında kaf tağına giden cümlelerimin feragatinde yürüyorum şiire... D/uyuyor musun ey yâr-ı dem...

***

"Bütün göçlerimi bir nefeste ayağa kaldırdım
Senin dört mevsimin benim iklimlerime dar geldi
Yanıma bir yedi kış bir de yedi bahar aldım
Güneşe özenen günebakanlarımla
Bütün aydınlıklarını ateşe çaldım
Bu bir intikam, bir bir öfke değil
Bir anlanasan içimdeki aldanışları
Ruhumun asil sevgilisine sen de taparsın
Bir tanık olsan içimdeki utanca
İnan...
Göğe benzeyen gözlerime bulutlar sararsın."

Göğün alnına dizilirken yeryüzünün tüm anlamları ben seni çekip alacak kadar sevda, ben senin geceden çekip sağacak kadar sabah, ben seni toprağın bereketine katacak kadar derin! ... İçimdeki tüm ışıkları senin bana sunduğun puslu perçeme kurban ettim... Şimdi kan revan sızılarımın ısssızlığında demliyorum asıl beni... Duy beni ey yâr-ı zılgıt...

***

"Bütün göçlerimi bir nefeste ayağa kaldırdım
Yedi denizi bir defa da döksen de önüme
Bilki gözyaşıma az gelir
Sen hep arkamdan yırttın gömleklerimi
Hala durur sırtımdaki tırnak izlerin
Bu bir serzeniş değil
Senden geriye döne döne
...dönüyorum kendime
Çöllerinden kaldırmadım tek bir kum tanesi bile.
Pişmanım şimdi sana
Pişmanım gözlerine"


Bir semazenin ney sesine tutunuşundaki hüzündür şimdi yüreğinin eteklerinden düşerken ki sessizliğim... Serzenişimin en afillisini yolluyorum neşter olmuş suskunluğunun keskinliğine... Dilediğin cümlemi kesip dilediğin imgeme dur diyebilirsin... Ki göçümün en kutsal tınısında sıratımı geçeceğim sensiz ve bensiz! hisset ey yâr-ı dün...

***

"Bütün gölçlerimi bir nefeste ayağa kaldırdım
Bütün meşalelerimi ise ayaklarına bıraktım
Sabahların yine Doğu’da...
Akşamların yine Batı’da..."

Sona dokunuşun alâmetinde bir garip suskunluğu kuşanacak birazdan gönlüm... Islak duamın ateşini doğuracak kozayı sana emanet ediyorum .... Ki her sızımı hissettiğinde gözlerindeki fere beni ekle diye ey yâr-ı can...

***
"Suları bulandırmayan
Yüreğinde ateşler yakmadan
Bütün göçlerimle gidiyorum.
Bur bi davet değil
Sakın...
Sakın gelme ardımdan!,"

Gidiyorum ... Gidişimin süvarisiz kuytularında kırbaçlıyorum nefsimin yürekli şahlanışını.... Şiirimin sızısındaki asalet sakın sana yanlış yansımasn aşk, ben göçlerimin çatlamış dudaklarında yanamaya koşuyorum...Ki bir daha... Ki bir daha!

Elbette ve kesinlikle kutlaıdm değerli kalemi...

12:50 10 aralık 2003

Bütün göçlerimi bir nefeste ayağa kaldırdım
Senin dört mevsimin benim iklimlerime dar geldi
Yanıma bir yedi kış bir de yedi bahar aldım
Güneşe özenen günebakanlarımla
Bütün aydınlıklarını ateşe çaldım
Bu bir intikam, bir bir öfke değil
Bir anlanasan içimdeki aldanışları
Ruhumun asil sevgilisine sen de taparsın
Bir tanık olsan içimdeki utanca
İnan...
Göğe benzeyen gözlerime bulutlar sararsın.


Müthişti...

Biz gitsek de bütün göçlerle birlikte ya gelirse içimizdeki bizimle?