her hayali gerçeğin sırtına yüklemek ne kadar zor olsa da
hayalsiz yaşanamaz…


…..


günlerdir uzak diyarları düşlüyorum
adını şanını dahi duymadığım yerleri
küçük ada ya da ufacık bir köy
yoksul ama gönlü bolların diyarı
hani şöyle masalımsı…



dağların eteğinde
mavinin yeşille birleştiği küçük koy (düşünün)
akşamları bergamot kokulu çayların deminde
limon bahçelerinin ferahlığında…
hoş sohbetlerin konuklandığı kıt kanaat sofralar



taze balık kokan dudaklarımızın kıyısında
dişlerimizi boyayan saf zeytinyağı limonla
harmanlanmış bol yeşillikler…
gecenin koynunda omuz omuza gitar eşliğinde
söylenen aşk tütsülü şarkılar
işte! yaşamak bu dostum



gizemli gölgelerin uçuğunda yıldız parıltıları
hayat kurak çöldeki bir damla su içimi kadar muhteşem
her ılık esintide saçlarım fora
ruhumda tatlı okşantılar…
mutluluk ucuz mucize, herkesin nasipleneceği…



yalnızlık bilinmedik kelime
gözlerimde ki yansıyan pırıltı
renkli dünyanın büyülü atmosferi…
hüzün nedir? ( tanışmamış hiç yağmur bulutları )
sürü sürü kuşlar geçerken üzerimizden
sığırcık gölgesinde uyuklayan yaşlı palmiyeler
mutlu bir tablonun eskizi sanki yaşam…



göklerin mavisini yudumlayan uçurtmalar gibi hür
çocuklar kadar çılgınız



allı yeşilli bayırlarda, turunç kokulu çiğdemler
küçük patikaların baş döndürdüğü yumuşak yollar
hayalimin en can alıcı görüntüleri
kendimi kırmızı pabuçlarımla ceylana benzetiyorum
( o yolda bir aşağı bir yukarı sektiren )




pembe ibikli horozun muştuladığı sabahlar
saksımda gururla açan beyaz sardunyalar
ben bu anlattıklarıma aşığım dostum
bir de sevimli kuzucuklarım (olmalı)
ara sıra melemeliler penceremin dibinde
(olmazsa olmazlarımdan )
üç beş tavşanım olsun!... (lütfen)
siyah ve gri beyaz



uzak diyarları düşlüyorum
gözlerimin fecrinde umut devşiren fukarayım


…..



biliyorum
avare ellerimin altında kıvrılan saçlarım (uçuşurken)
kirpiklerimi araladığımda silikleşip, yok olacak her şey
karşımdaki insanların baktıklarında hiçbir mana yükleyemeyecekleri
tatlı bir tebessüm yalayıp geçecek yüzümü…




küskün omuzlarımda tonlarca ağırlık
bükülen belimde bıçak darbeleri , dudağımda küflü acı
hoş geldin yine çaresizliğime kötürüm hayat…













ayşe uçar
23/ 07 /2011