25
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2323
Okunma

nedir ki, beni böyle insafsızca derinlerden dürten?
hüzün ağacı; hep benim de içimde, niçin köz olup da büyür?
loş oldu da gitti, tümden gerçekler, yalanlarsa diz boyu
yutkunur dururum, kahırları
neden ki ellerim, bu kadar çokça da üşür?
hayatımsa; durmadan, göz bebeklerimin için de büyür
salınır dururum, yaban sinenin atımında
kem sesler çarpar, kulağımın can damarının zirvelerine
gelemiyorum bir türlü, dost kendi yüreğime
bilinip, bilinmesem de
şu kara bahtım; tümüyle çirâğ olup da gitti, nedense
dilşâd olup; gönlünde gezinmek, bana neden ki hayal oldu?
gönül yakan dilbend’im, sevgili değil artık
dîdegân’ı bile döner durur, hep haşinlik peşinde
dilefgâr olup da kaldım, ben ortalıklarda
figanlar koparır, yürek parçalanır yollarında
yüreğim kıvranır, bağrımın yanık kollarında
ömrümce; bir delk’e bile, sahip olamadım
gönül dergâh’ına gelsem de, yüz sürmeye
dervîşân tutumun, bana ürperti verir
açsam bile yüreğimi derya’larca, bir tutam otu bile çok görür
kem dîde’ler her daim üzerimde, oklarını savurur
ruh bahçesini de, dilber talan eder de durur
dûçâr’ın olmak, kezzabın da yanmak kadar ağır
hiç mi yâr, o vuslat deminde pişmeyecek bu gönül
kavrulmaktır emsali
canân’ın bağrı kaynar, cehennem misali
ömrümce görmedim nedense, o yar-i bakî kalan bir gönül…
(22.07.2011)AZAP…
5.0
100% (22)