1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1317
Okunma

She said, tell me story, please!
Avucundan kırmızı şarabını içiriyorsun bana
Unuttuğum tüm güzel masallar gibi turuncu
Lacivert bir dalgınlık bırakıyorsun dudağımda
Sen bilmeden ısıtıyorum yatağını her defasında
cennet rüyalarında arınırken tüm günahlarımdan
Sarı güneşinde saçların oluyor asude rüzgârım
Ben yanında baygın, sen daha bir güzel kadınsın
Elin hiç dokunmuyor oraya, oradan çok uzaktasın
Öpmeye korkuyorum, çünkü bu sen olamazsın
yaşamaya dair yeşil bir mısra okurum susmalardan
Riyakâr bir dargınlık ile kalıyorsun gözlerimde
Parmakların sen beni bilmeden saçlarını tarıyor
Sana aşkım küpeli bir erkek kadar fark ediliyor
Oysa öyküsünde ikimizde yokuz bu hayatın
gözlerim ihtimalsiz kavuşmalar umar düş sokaklarından
Her sabah dua ediyor parmak uçların saçlarında
Kahve bir dönemeç, ardınca gözlerin bir başka
Unutulmuyor, unutulmuyor vefasında beni anışın
En güzel arkadaşım oluyorsun, kimse seni bilmiyor
eskitilemeyen eskileri olan bir eskiyi bulurum yokluğundan
Telaşsız adımlarında bembeyaz pamuk bedenin
Susayan bedevilerin mabedi oluyor iki dudağın
Dudağında zehirli bir şerbet, ben çok uzağım
Alıp gidiyorsun tepelere, ben sana hala aşığım
...
düş sokağına hasretine ait sesli harfler düşerken
yüzyılı tutulmamış bir aşk yaşarım ilahi renginde yaşanmayanlardan
I said, I will try to write for you
5.0
100% (7)