23
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
2841
Okunma

Bak, hâlâ dönmedi
Kırdığı yerden, kal/kan gemiler
Bak, hâlâ dokunmadı
Bilmem kaç asırdır, kirpiklerimde oturan kadın
Düş işçileri, riyakâr bir vebanın semasında gülüyor
Ellerini dokundurduğunda kaç bahar kaçıştı
Göz uğruna ve bir söz uğruna vurulduğum yerden beri
Senden arta kalan yılların, çığlığını gömüyor gözlerim
Çingene geceler sarmalıyor sonumu
Yıkıntıların artık akıntıları
Yıllık, ayrılık mahkûmunu yokluyor
Bak, hâlâ gelmedi
O matemini sırtında taşıyan yağmur
Bak, hâlâ esmedi
Seni koynuna alıp, çekip giden rüzgâr
Belki bir nehiriz
Kıyılarında bulunur savruluşumuz
Islak yanlarımız dokunur birbirlerine
Kaynaşır...
Secde ederim aklandığın yerlerin ücralarına
Ve söz eylememem gözlerine
Öksürdüğün bütün hikâyelerde
Adım, adım sana dolmak var bu gece
Bak, hâlâ
Düşmedi, geceye saklanan soluk hece
Bak, hâlâ
Uçuşmadı, göğsümde yavrulanan aşk
Meylediyorum, ney’den askıntı kelamı
Yarım ağızlı sevgilinin, dilini sancıyor küheylan
Bak, hâlâ
Konuşmadı, ardından susan çocuk
Bak, hâlâ
Bıraktığın barakada
Adının yazılı olduğu bardağı dolduruyorum
Şahitten öncesi, kan revandır katilim
Bak, bakındığın yerin sırrına
Bıraktığın aşkın hatırına
Sana söz, doğmayan kızımın adına
Sözüm olacak ömrümdeki kadın’a
Bak, b/aktığın ten/hayâ
Bak, bır/aktığın hayata
Şimo
Sinan şeker