Dur şimdi
Ayrılıkların mevsimi değil gitmek için
Sus şimdi
Zamanı değil ağzından çıkacak kor yangınların
Sil şimdi
Mazide kalan yaşanmışları dört duvar arasında kalmışlıkları
Gül şimdi
Bak güneş bile cilve yapıyor yarınlara
Unut şimdi
Bastıramadığın yangıları ağzından çıkan amansızsa Feryatlarını
Dur şimdi
Terk etmenin saati gelmiş değil henüz
Gitme şimdi
Çamura saplanmış yalnızlıkların mahkumiyet değil çünkü
Dur ve dinle şimdi
Sessizliğin attığı koca boş yalanlar tık tık diye atan vuruşlar
Hüzün enkazlarının içinde sürgün bırakma beni
Yalanlar doldu ümitlerle doldu kalbim
Bir gecede geçti örümden
Anlam veremedim sevmiştim çok mutluydum
Sevgili bir başka sanırdım
Sarıldım sevdim yalanmış tüm gerçek bildiğim
Bir damlaymış dünyalar dediğim.
Şimdi yalnızlığımla nerelere gideyim
Şimdi yalnızlığın ellerindeyim…