14
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1390
Okunma

Ardından sonra kırıklarını topluyor sığırcıklar
Sağır kalabalığın ema izleri kokuyor sokaklar
Varlığının korkuları oluyor kaldırımlar
Sesindeki fesleğen kokusu
Kandığım ana ve sana
Sokaklar
Devriyeler
Derinden derine intizar soluyor bekçiler
Sen gibi ürken korkan bütün hüzünler
Küçük bir (rü)yâda gülümsüyor cahil
İki dudak arasındaki çığlıkları gömüyor
Soluğunda sobelendiğim çocuk oyunu
Sabah sevincine ay ne çare
Var işareti kıtlıktan takışıyor çorak umutlara
İç yangınlarına sual soruyorum
Suçlu ben değmem diyor ırkına
Sen korunarak aklananı savun
Gözlerin kıyılarıma dokunuyor bu gece
Ve akıyor ellerimdeki şafak
Bağrışlar bir fahişenin çığlığında dağınık
Gözlerin devriyenin cızırtısında
Fiyakalı lambalar ışıklar ve susuşlar başlar
Sen de sus
Bir daha başlasın en başa
Yüze göze göğsüme basa basa
O akşamüstü vakit, ine gözlerine
Pas, azadeler kovuğu kavrulsun dudaklarında
Sancılar ve zihin
Ürkmeden korkma belli etme hadi sarmalasın seni kâhinler
Aklı ziyan
Kor koruna küller savrulsun sokağa
Adını anlatacaklar GEL kanını akı tak
Akacak VE son bulacak güz yüzün
Dağ yangınına deyecek ellerindeki büyüler
Dokunacak sana Nuh’undaki gemiler
İlik iki kırk harami sancı yankısı
Sarmalayacak teşbihini
Okyanuslar ve denizler gelecek üstlerine
Dokunacaklar sana ıslak bir düş cesedi olacak tenin
Sen ürkek
Bir fahişenin çığlığında susarak
Ben bir fırtınanın ellerini okşuyor olu cam
Sen küseceksin ben ağlıyı cam gecelere
Ve kent üstüme akacak
Sokak ve sen paramparça
Kan gibi akacaksınız geceye
Ölüm rengi kıyı iklimlerinde saklıdır
Günahlarını sakladıkça üstüne çökecek şeytan
Ah…
Alır seni
Saklar mı sanıyorsun
Alır devriyeler dört duvar soğuk ten
Çarpacak sana cop tadında sevgiler
Acıdığı anda kaçı/çaksın
Koşuşmalar başlayacak sokaklarda
Ve sen koş/ma
Fahişeler saklamaz seni bu gece
Kan akacak
Gözlerinden
Gök akıtacak içindeki çocuğu
Çiçek
Ve
Geceler
Düşürecek gibi seni
Ve senin gibi çocukları
Ölüm şafaktan önce kusar
Kaçan adın
Kaç adım
Kaldırımlardaydı… Kadın bilmiyorum
Kaç/amaktın… Bıktım
Kaç kırık kaçık kaçağı kamçılandı kaldırımlarına
Sormuyorum
Sonunu sarıyorum yüreğin kaş/koluna
Taş yoluna seriliyor tırnağın
Ehli iki atan/dan
Düş dibindeki tapın/ağına
Söz takıntına kir konduracak
Okutacak seni kırık bir lisan
Asık sıyrığında
Sığırcıklar saygısız olacak
K/anla yıkanacaksın… kandırılıcaksın.
kaç adın kaçamaktı kadın...
Sinan şeker
Ş i m o