6
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1250
Okunma

sabah yeli binmediğim bir otobüse sürüklüyor küçük ayaklarımı
beklemediğim bir durakta b(s)ensizliğimi yolcu ettim.
sana göçen her kuş
ben kadar yalnız,
sen kadar kalabalık cancağızım.
sana teşekkür ederim sevgili
senden tek bir damla istemiştim
tek bir damla.
bana kocaman bir deniz sundun......................
kalemim firari eden bir zanlının ayak seslerinde
gece karası gözlerinde gizlemiştin düşler ülkesini
yarı yolda kalmış ayaz
yorgun yüreğinde ism-i nazımın yanmakta.
mühürlenen koca bir kapı
karanlıktan kaçan bir beden.
ölüm ıslığında baykuş..................................
çocukluğuma mektup yazmaktaydı deden yadigar saat
bulutsuz gökyüzü,
dudak kenarı limanındaki kağıt gemiler
düşlerim ayaklanıyor teker teker.
göz bebeklerinde uyuyorum....................
sen,dilime yağmur
gönlüme zemzemsin cancağızım..................
köhne sokaklarda in/cin top oyanrken
yüreğimi bıraktığım yerde
hangi eve gitsem?
hangi zili çalsam?
ardında sadece sen iki gözüm.......................
Şems yarınları heybesine kattı.
birbirini yarayarak yola devam ediyor akrep ve yelkovan.
aynı anda düş’tü, cebimdeki rengarenk bilyeler
kimisinde sen vardın
kimisinde ben.
lakin
ben hep sendeyim can sızım......................
hicran hakkını vere vere kara günleri bağladı şehr-i İstanbul’a
dev gurur yığını olup esip geçiyor sahilde.
özlem morg kokan caddeden geçiyor, habersiz
içi boş teknelerde bir şarkı
bastığı her adım korkak,ürkek.
her sokak başında cellad...................
ok kirpiklerinde mevzilenmiş bir kalp
musalla taşına boylu boyuna uzanmış vücud
dudağını, dudağıma ilmekledim
fatiha’lar köprü oluyor sevdama cancağızım...........................
biz seninle hep ’bir’iz
severken bir
yaşarken bir’iz iki gözüm şehr-i İstanbul................................
gordion
04/07/2011
5.0
100% (7)