4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1139
Okunma
Bugün sensiz ikinci günüm.
Haykıracak gücüm yok.
Yaprak hışırtılarında kaybolan sesim,seni çağırır.
Sonra umutlu-umutsuz bir bekleyiş...
Başımda dönen kara kuşları sayarken ,
Düğümlenir boğazım.
Ve bugün ilk kez acıyı hissetttim.
Ağlamak istiyorum ama olmuyor!
Öyle ya, tüm gözyaşlarımı ben ilk gün tükettim.
Kara kuşlar daha da çoğalır.
Sanki saymam zor dönüşün uzun olsun istiyorlar.
Üzülürüm;
Küfrederim hepsine, sesimin yettiğince,
Koşarım oradan bir hızla,
Koşarım,uzaklaşırım.
Dizlerimin çözüldüğü yerde düşerim.
Anlarım ki , ben toprağa hiç bu kadar yakın değildim.
Ama zayıf da olsa bir umut...
Sıkarım avcumdaki toprağı isyanımı bilercesine,
Kalkarım.
En yakınımdaki bir bankta alırım deniz kokulu soluğumu.
Karşımda koyu bir mavilik...
Artık o da huzur vermez olmuş bana;
Hepsi bahaneydi,biliyordum.
Denize borçlu değildim o huzuru;
Yalnızca sana!
Güneş batıyor;
Sensiz ikinci günüm de biterken,
Ben içimden bir şeyi daha kaybediyorum.
Ve, ben artık seni, sensizliğimin ikinci gününde bırakıyorum.
Sen ise beni nerede bıraktığını;
Asla bilmeyeceksin!