7
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2043
Okunma

Sen, bana her şey iken
Sen, Meryem’in dua saflığında özlemi kundakladın
Sen,umudum.
Gözyaşım, tutunduğu kilisede zargoştluğa giyinirken
Son dua bir papazın günah çıkarmasında kaldı.
Ben ’ben’ değilim can özüm.
Noktası çoktan konulmuş bir cümledeydi, hayat
Bir kuşun son kanat çırpışlarında kaldı,bir solukluk nefesi
Kefenledi yüreğini,
Kapattı, hicranın veresiye defterini.
Özlem hesabı tarih sayfalarında sonunu hazırlanırken
Nice vakit suskunluğa çalan lâl kızılı dudakların(m).
İçi temizlenen bir namlu,
Doldurup ağzını,
Azrail’in nefesiyle yağlanmış,temizlemiş zaman
Yüreğim(n)le başbaşayım.
Dipsizliklerdeyim.
Usulca pimini çekiyorum el bombasını
Savaşını galip bin âşık
İspatlayamadı kendi ’kendine’
Tüketmekte yavaş yavaş.
Elimi değdiği her yer yenik düşmüşken
Kurudu,alyuvarlarım çizik,kesiklerde
Kalemimin eğildiği her harf
Susuzluğuma sustu
Her bir satır ölmeyi tercih ederken beyaz duvaklı da
Eli kanlı bir katile bürünüyor yüreğim,
Ruhum.
Zanlı hükmünü giymiş bir beden
İlk önce Yusuf cemaline sıçramış ecelin sessizliği
Yüklendi, sesine sinsice
Sonra Buz dağında ölüm ıslığı çalan İsa nefesin
Yüreğime ansız düştü
Her şeyimi tükettiğin anda
Eritti kaburgaların arasında özlem yanıklarını
Dudak kenarlarında ikametgah eden duam(n)
Çorak coğrafyada kalmış,kurumuş bir dal
Vakit akşam
Zaman usta bir terzilikle dikti göğe karanlığı
Hüzne pay biçerken âşıklar
Kent iyice dar geliyor,
İçimde Haydarpaşa yangınları
Şehr-i İstanbul’un kuru toprağı kalmadı.
Mavi gök,
Mavi deniz,
Her şey maviyken
Yüreğim kül renginde Maviliğinin eteklerinde
Bu gök,
Bu deniz dar gelirken sensizliğin sessizliğinde infazım gerçekleşiyor
Zeytin gözlere ecel karası perde örtülürken
İçim(n)deki hüzün, bağlama telinde derin bir türküyü işgal ediyor
Mevzide kaybettiğim senli cümlelerim
Ve
Satır aralarında kalan boşlukta hiçlik sancısı yankılanıyor
Bir Temmuz sıcağı yakarken yüzümü
Nisan bereketiyle düş toprağıma cancağızım
Bir kelebek kanadında asalı kaldı vuslat.
Tek sen ol yanı başımda can sızım
Eminönü sahilinde bir kum gibi ezerken beni Azrail
Bendeki benle uğraşırken
ben çoktan sana göç etmiştim cancağızım.
Marmara gözümün alabildiği kadar koca bir deniz ,
Tuzu yol alıyor irin toplamış yüreğin(m)e.
Önüm, arkam,
Sağım, solum siyaha ait
Gözlerin bana ışık
Kalemle çizilen bir robot resminde kaldı gecenin sessizliği
Ecel tohumları yeşeriyor yüreğim(n)de cancağızım...........
gordion
04/07/2011
5.0
100% (7)