2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1521
Okunma

sevgiden
şefkatten nasipsiz yürekler kalmış sahnede
böcek sürüleri sarmış dört bir yanımızı
virüsler gibi çoğalanlar , ki
kendi bataklıklarında arsız
ruhlarını aramak beyhude
asla ruhları yok
olmayanı bulamazsın
algısız bakışlar
duygusuz düşünceler
sevgisiz hisler sarmış
yürekler
yalnızca orta yerde sürüngenler
hoyrat elleri
yılan dilleri
kahpelikleriyle
boğazlamakta bizleri
gün gün ölüme sürüklemede
zavallı insan
zavallı dünya
bu bir tragedya
bu bir soykırım aslında
yaşam hakkını gasp edenlerin kahkahaları
yankılanmada her yerde
ölülerimizin üstünde
iğrenç kokan ruhlarını koyacak yer bulamayan
aşağılık katiller
cesetlerimizi çiğniyorlar doymaksızın
dünya … lanetlerin mekanı
lanetli ruhların saltanatı
şarefsiz mahlukların
tüm canlıları parça parça etme sanatını icra ettiği arena
birkaç kedi yavrusu inliyor ölüme
yaşam hakları gasp edilmiş
köpekler can çekişiyor
orada
şurada
burada
her yerde ölüme mahkum zavallılar
kahpece yaralanmış hepsi de
bizler gibi ölecekler sonuçta
bir kez ölür insan
ben kaç kez öldüm elinizden
kaç kez daha öleceğim
her bir kedi yavrusunda
her bir köpek feryadında
kaç kez ?
ah şerefsiz mahluklar
yaşanamaz ettiniz dünyayı bizlere
binlerce kere öldürdünüz
kedilerimi
köpeklerimi
beni …
eğer ki ilahi adalet var ise
allah sizleri asla çıkarmayacak kendi cehenneminizden
katlettiğiniz canlar kadar ateşiniz olacak orada
günahkar bedenleriniz
iğrenç ruhlarınız
ateşle imtahan edecek sonsuzluğa kadar
ne günahı vardı minnacık kedi yavrularımın
kime ne zarar vermişlerdi ?
siz ki, kanı beş para etmez
aşağılık omurgasızlar
kedilerime
köpeklerime
bana
yalnızca ölüm hakkı tanıdınız
kahpelik dolu yaşamınızda
dünyayı zindan ettiniz bizlere
sizdendir bu dünyanın yalanlığı
sizdendir yaşamın acımasızlığı
sizdendir bir nefes bile yaşamanın imkansızlığı
mezarlıklardayız biz
öldük biz
sırtımızdan kahpece vurduğunuz yaralarla
kahkahalarınızla çınlasın dünya
ah … yalan dünya …
batsın senin gibi dünya …
Mert YİĞİTCAN
02 temmuz 2011
/ küçüksu / beykoz / İstanbul
( yaşayan ölüler mezarlığı’dan )