Cancağızım
aşkınla öyle bir haldeyim ki varlığımdan şüphem var
ağlayıp inliyorum
lakin
avuç içimde bin can libası olsa
bini de kutlu maviliğine saçarım ey yâr!


senin gibi gönül alan bir sevgiliye gizli sırlarımı arz etti zaman


Dolunay’ın aydın gözlerinde oturan Sühely yıldızım


yürü be hicran
ümüdinle var git
benim senin gibi ümidim yok!


Lalelerini elinde rengarenk kadehten başka ne var?

bülbül gel......
sende neyin varsa getir!
beni divaneler arasına kat,
aşkın sarhoşluğu hicrandan yeğ!


gönlüm,sevgilinin saçlarının halkasına bağladım

ah!
sevgili şehr-i İstanbul
sana canlar feda olsun
hem cansın,hem canansın

kapında toprak tokmak olan kurtuldu
civarında kolay kolay ayrılamam;
böyle çetin bir iş kolay değil ki can özüm

hamlığım;kanadı yanan pervanenin takatinde kaldı
sensiz karar etmek,
zor zoruna olabilen bir iş ,
seninle pervasız oturmakta hayranlıktan meydana gelir cansızım

ey ruzigâr,
sende sevgilinin kokusu var.
sende o miskler saçan koku saçılmakta!

ey gül sen nerdesin?
Yusuf cemalli nerede?
Onda Hutem miski var
sense dikenler yüklemişsin heybeye

fidan boyun daima taze kalması için benim gözlerime dikmen gerek sevgili

saçlarının arasında zindanda tutulan gönlüm


ey hüsnüyusuf!
onun terütaze tadı nerede,sen neredesin?
o ki sarhoş
sense mahmursun!

ey âkıl!
onun aşkı var iken senin elinde ne yetki olabilir ki?

âkıl dün can kulağıma dedeki;
-yürü yokluğunun yoksulluğuna sabret....
madem ki yoksulsun,kanaati kendine sermaya et.
yan,yakıl!
âşıklık için çok sermaye lazım.
ateş gibi gönüller,
kevser saçan gözler


yerim,muğların yurdu
bir kalem,beyaz duvaklı kağıt
fikrim;güzellerin fikri
ne de kutlu bir fikir cancağızım!

can özüm,gönlüme sende başkası nasıl sığar ki?
senden başkasıyla alışverişim yok zaten.

mürrecetlik aynası tengrinin nuruyla şehr-i İstanbul’u gösterir
ebedî aşka niyetlendim dün
sun vuslatı
suçumuza kıyası cehennemlik olsak da
Muhammed’in gülü ,cehennemin ateşbâzlığına su serpiştirir.


tengri bana cennetten bir muştucu geldi
Rıdvan gibi bir tahta sahip
o muştucunun zenci kölelerinde selsebil,
dalga dalga olmaktayım


gönlüme,
hoş manalı,
ölçülü,
gönülde yer eden sevgili,
bakir,
latif şehr-i İstanbul huzur çağır da gönlüm(n)ün muradına bir sor iki gözüm


gordion
28/06/2011