4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1936
Okunma

Gecenin yarısını, geçti muvakkit vakit
Saatin tik tak sesi, hasretin ayak sesi
Âniden saldırıyor, şimdi misâl-i termit
Dişlerinin her sesi, sanki bir bıçak sesi
Kalemim paramparça, kederin dişleriyle
Artık ne kılıcım var ne de kağıttan zırhım
Geçmişten dönüyorum, âtinin leşleriyle
Sensizlik kaderimse inan çıkmaz bir kıhım
Saate bakıyorum, hâlâ yoksun bu gece
Bir ağırlık çöküyor, üzerime hiç sorma
Hayâlin feryadıma, koşuyorken sadece
Ne olur hasretinle kırgın kalbimi yorma
Aşkını bu gurbette, ölerek yaşıyorum
Ölmüş azalarımı, hislerime pay ettim
Bu bedeni aslında, boşuna taşıyorum
Teselli olmak için bu kalemi ney ettim
Kendime ağlıyorum, hasretin kollarında
Anlasana sevgilim! Ben sana çok alıştım
Hep seni arıyorum, zamanın yollarında
Seni daima bende bulmaya çok çalıştım
Soner ÇAĞATAY 18 Haziran 2011 / Wuppertal / Almanya