Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Devrim Dokdere
Devrim Dokdere

İSTANBUL'DA YAŞAYAN SOKAK ÇOCUKLARI VE ONLARIN TÜRKÜLERİ‏

Yorum

İSTANBUL'DA YAŞAYAN SOKAK ÇOCUKLARI VE ONLARIN TÜRKÜLERİ‏

( 2 kişi )

3

Yorum

0

Beğeni

5,0

Puan

2632

Okunma

İSTANBUL'DA YAŞAYAN SOKAK ÇOCUKLARI VE ONLARIN TÜRKÜLERİ‏

İSTANBUL'DA YAŞAYAN SOKAK ÇOCUKLARI VE ONLARIN TÜRKÜLERİ‏

Biraz önce martılarla

Sonra doğumevin den yükselen çığlıklarla inledi kent.

Tüm insanlar uykudaydı evlerinde, meyhanelerde.

Gezinen tinerci çocuklar, ıslık çaldılar.

Küfrederek yalnızlığa bağırdılar.

Oysa yalnız olmalıydılar.

Bakımsız ve aç

Dolaştılar deniz kıyısında.



Kız kulesi göz kırpıyor,davetiye yolluyordu onlara

Sanki gerçek sahipleri gibi baktılar uzun uzun.



Geceydi.

İhtiyar köpekler hırlamaya başladı

Dişiler kaçıştılar,

Sarkık memeli olanlar,

En azgın olanın tecavüzüne uğradı.



Çocuklar gördüler.

Gülümsediler,

Zevkle, bu sevişmeyi izlediler.

Korkusuzdular.

Dalgaların hırçın sesi duyuluyordu.

İçlerinden en korkusuz olanı
Sevdiği türküyü söyleyerek,

Kıyısına koştu denizin.



Parlayan gözleri daldı bir vakit.

Bu gözlerin sahibi bir avuç su aldı

Yüzündeki kiri indirdi aşağı
Damlayan su kömür karası gibi.



Ve toprak itiraz etmeden

Evsiz delikanlının armağan ettiği hediyeyi

Gözlerini kapayarak yudumladı.

Çiçek kökleri uyanarak uykudan

Mutluluk ve sevgiyle

Doyuran adama baktı.



Cami ışıkları yandı

Çocuğun gözlerini

İstemeyerek

Güneş doğana dek

Aydınlattı..



İki büyük minaresi vardı caminin.

Güvercinler gizlenmişti çatısına

Uyur mu onlar? Bilmiyorum.

Çıkan sesler horlamaydı sanki.



Ve çocuklar dinliyordu

Oturmuş çimenlere bu sesi.

İmam okumaya başladı ezanı.

Güvercinler,dalgalar,imam

İnanılmaz bir savaş verdiler.



Ayağa kalktı çocuklar

Solgun yüzlerinde tebessüm

Ve doğmuş olmanın pişmanlığı

Asileştirmişti onları açlık denilen adam.



Cami’ye davet ediyordu imam:

Yaşlı ihtiyarlar uyandı yataklarından,

Titreyen bedenleriyle çıktılar evden,

Cennet için verilen bir savaştı bu.



Tanrı rüzgar eliyle itti birini

Ve şahadet getirmeden öldü yaşlı adam.

Koştu çocuklar

İhtiyarı ayağa kaldırdılar,

İki polis arabalarıyla yaklaştılar.



Ve ihtiyar sayesinde ev buldular.

Hafif titreyen bedenleri ısındı nezarette

Birbirlerine baktılar uzun bir süre.

Karınları açtı

Ve dayanamayıp düştü yere içlerinden biri

Üfürdü kuvvetli nefesini Azrail

Ve inatla ayağa kalkıp bağırdı çocuk.



- Bir ihtiyar düşmüştü yere

Yardım ediyoruz

Allah rızası için,

Orada ölmesin diye

Evlatları ağlayıp,üzülmesin diye

Bizi merhametsiz mi sandınız beyler?

Bu dünyada pezevenk olacaksın

Üç beş kuruş avanta vereceksin

Sonra tüm kuralsızlıklara göz kapayacaklar.



Adın tinerci olmayacak

Yatacaksın en kıyak yatakta

Sarışın bir orospu kollarında.



İhtiyar morgdadır

Yaşı yetmişi geçmiş

Dirilteceksin onu ayağa

En genç olanını satacaksın

Yattığı yerde ölecek

Ve o zarif genç kadın

Hareketsiz ölünün başında,katil gibi duracak.



Kendi nefesinden korkacak

Girecek polisler.

Hıçkırarak bir kadın ağlıyor,

Olanlardan habersiz pezevenk

İhtiyar adamı görecek yatakta

Dili tutulacak oracıkta.



Sorguda olan yaşlı adam

Meleklere hesap verecek

Ve götürecekler cehenneme koymaya:



Selamlayacaklar:
Onun muhterem sakalı için

Şarapcı,tinerci ve katiller,

Ve elini öpecekler kim bilir.



Hayatlar,düşler

Gerçekler,yalanlar,umutlar

Ve yeni doğmuş günahlar dile gelecek

Konuşacaklar.

Ateşin sıcaklığı ve kadınların saçları

İçini ısıtacak ihtiyar adamın.

Kadın,çocuk ve meslek

Gözünden düşecek

Ve güzel olan birine göz koyacaktır.



Ölenin mirasıyla:

Beklide o zaman

Tok,asil ve adam gibi

Şu nalet dünya’da yaşayacağız

O zaman köprü altında yatmayacağız.



Suskun olan diğerleri

Baktılar birbirlerine

Sonra konuştu bir diğeri

- Biz bu yaşam’da

Fakir olduysak

Yinede sustuysak

Deniz kıyısında sabahladıysak

Yağmur kucaklayan duvarı tanımadıysak

Yinede mutlu olduysak

Gazetenizde ihtiyar katili olacaksak

Üstelik suçsuzsak

Düşündünüz mü beyler?

Kırılan yüreklerimizi?

Ya da satın aldığınız onurumuzu?

Dinlediniz mi türkülerimizi?

Anne ve baba özlemini?

Sıçrarken yerimizden yarı uykulu

Tecavüzcü adamların elinden kaçışımızı

Şu İstanbul denizine meteliksiz bakışımızı

Tuttuğumuz balığı çiğ ezen dişlerimizi

Yurt odalarında dövülen,sövülen kardeşlerimizi

Kaçarak soluğu yeni kapı garında alanları

Bunlar gördünüz mü?

Ki masumiyetimizi göresiniz..’’









Çocuklar dışarı çıktı

Suçsuz oldukları anlaşıldı.

Döndüklerinde çoğalmış çocuklar,

Ve bedenini satan orospular

Başlarını öne eğerek bunları selamladılar.



Oysa tanrı değildiler.

Ve aynı cami etrafında bir gün

Öldü içlerinden biri

Onca gün katil diyenler

En çokta imamlar, yaklaşmadılar.

Ve garipler mezarlığına gömdüler.

Ağladı arkadaşlarına çocuklar

Ve yine bağırdı içlerinden biri.

‘’ Hep beraber bağırın gençler

Dün açlıktan ölen kardeşler

Gök yüzünden bizi izlerler,

Ve inatla bizden

Yaşamamızı isterler…’’

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

İstanbul'da yaşayan sokak çocukları ve onların türküleri‏ Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz İstanbul'da yaşayan sokak çocukları ve onların türküleri‏ şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İSTANBUL'DA YAŞAYAN SOKAK ÇOCUKLARI VE ONLARIN TÜRKÜLERİ‏ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Yadigar Ünver
Yadigar Ünver, @yadigarunver
19.6.2011 11:08:06
İyi bir gözlem ürünü olan eseriniz için kutluyorum .Saygımla...
_Chieftain_
_Chieftain_, @-chieftain-
17.6.2011 15:17:13
Nasıl bakıyorsa insan dünyaya, öyle görüyor ne görüyorsa... Gece ne kadar sessiz. Oysa bazılarımız göruyor tıpkı şairimiz gibi gecenin karanlığında, zihnımızın karanlığında kalmışlara ışık tutuyor...

Suskun şehirlerin arka sokaklarında kalmış hayatları bir tokat gibi çarpmış hayal dunyasında kalmışlara... Yoksunluk, suskunluk. Boğazda acı bir düğüm, nefes almayı zorlaştıran acı gerçekler... Kelimelerin tükendiği anda galaksiden düşen yıldızlara benzer çocuklarımızı dillendirmiş...

Emeğine sağlık, yeni kelimelerde buluşmak dileğiyle
zafer kocakuşak
zafer kocakuşak, @zaferkocakusak
17.6.2011 14:48:42
5 puan verdi
Güzeldi efendim yüreğinize sağlık, beğeni ile okundu...

saygı ile sayın şairim
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL