Allah’a iman ettik, bir secde de eğildik,
Ucuzluk peşinde ki, miras yedi değildik,
Hep karşılıksız sevdik vatanı namus bildik,
Doldu, gönül tasımız; dile vurdu, sözümüz...

Kum kayayı unutmaz olamadı kum kadar:
Değişime uğramış; et, kemikten yığınlar.
Han hamam sahipleri, bulutlardan nem kapar,
Doldu, gönül tasımız; dile vurdu, sözümüz…

Utanılacak bir şey bırakmaz insan olan,
Suyu sağlam verilen konuşmaz, yalan dolan,
Adamlığın köküne; kıran girmişti, kıran,
Doldu, gönül tasımız; dile vurdu, sözümüz…

Biz kenetlenmiş ruhlar, ayrılmaz ülküdaştık,
Biz ne çileler gördük, ne zorlukları aştık,
Biz ölümü öldürdük, yoklukla vedalaştık,
Doldu, gönül tasımız; dile vurdu, sözümüz…

Ellere, ayaklara pranga vurulmadan:
Darağacına çıktık, devlete darılmadan.
Türk-İslâm Ülküsünü savunduk, yorulmadan,
Doldu, gönül tasımız; dile vurdu, sözümüz…

Fikirsizlik humması, sarmış belli her yanı,
Kemiyet karşısında, keyfiyet imtihanı,
Türkoğlu; dostlar kadar düşmanları da tanı!
Doldu, gönül tasımız; dile vurdu, sözümüz…

Her sancının sonrası: Bozkurt çıkar, yol açar,
Damlayı göl yaparız yine kalmayız naçar,
Ne sevdamız azalır, ne de şevkimiz kaçar,
Doldu, gönül tasımız; dile vurdu, sözümüz…

Semtimize gelmesin, gölgesinden korkanlar,
Yerde, gökte söylenmiş her sözü Allah anlar,
Bezginlik, umutsuzluk, karamsarlık yok canlar,
Doldu, gönül tasımız; dile vurdu, sözümüz…


Özcan İşler