Sen zamana yorgun ağırlaşan gecem gibisin
Bıraktığımız düşlerimiz kaldı geride
Zamansız gidişlerinin acısı vardı yüreğimde
Sarp dağlarının ardına sakladım seni gizlice...

Aşk vurgunu bir başkaymış meğer
Aradığım mutluluğu bulamazken ben
Ne çileler çektim bunca yıl seni beklerken
Senin vefasızlığın ne acıymış meğer...

Bir sigara dumanı kadar acı ve kısaymış
İnanılmaz sayıda bir çok yalanların varmış
Pamuk tarlası gibi beyaz ve dikenliymiş
Çektiğim bunca çileler meğer bana revaymış...

Yanardağın püskürttüğü lavlar gibiydin
Oysaki buz dağından kopan kocaman parça gibisin
Sevda Aşk yerine dikenlerini ekmişsin
Etten duvar ördüm ama kıymetimi bilemedin...

Akasyalar açmadan çok uzaklara kaçıracaktın
Dört tarafı denizle kaplı adaya saklayacaktın
Deniz ve kumsal olacaktı çocuklarımızın adları
Öyle bir Aşk yaşatacağım gör bak diyordun...

Sen zamana yorgun ağırlaşan gecem gibisin
Şimdi ne seni nede gölgeni istiyorum bilesin
Bir zalimin elinden kurtuldum sevinmeliyim
Çiçek dalında güzeldir sözünün gerçeğiyim...