1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1426
Okunma

Hayat tekerleğinde ezilip can çekişen umutlarım
Dargınlığım okyanuslar kadar,dalgalarında uyuyorum
Uyandırmayın,martıların kanatlarında saklıyorum düşlerimi
Mavi gök ıslık çalıyor,ruhum kanatlanıyor bulutlara
Toprak kokusu çağırıyor,elbet birgün gideceğim.
Böylesi duygular neden gelir bana bilinmez
Mutluluğun uğultusu duyulur,kendi görünmez
Yağmur azıcık dokunsa,şimşekler parıldar
Kıyametin fırtınası kopar,çoğrafyası kayıp yüzümde
Dargınlığımın kamçısı şaklar,sırtımda kan izleri.
Ne zaman bir yüreğe gülümsesem,karanlık doğar
Aydınlık eriyip gider,bana hain bir kalp kalır
Bu hainlikler bana göre değil,yolumu yitiririm
Beyazlara küser,son şafağa el sallarım.
Sonra dargınlığım daha da büyür,sözlere küser dudağım
Yürek dilimde ne kadar ‘Sevgi’ sözü varsa aramaya başlarım.
Hangi kapıyı çalsam karşımda taş duvarlar
Bu taş kalpleri yontacak bir çekiç olmalı
Şekil vermeli bu sağır ve kör heykellere
Vermeli ki sevgi diyar diyar dolaşıp,yeniden doğsun
Ve içimin bu kanayan dargınlığı bana veda etsin…