5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1584
Okunma
Çayır çimen yaylak idim yola döndüm
Bağ bahçeyken kurakladım çöle döndüm
Hazan vurdu tomurcuksuz dala döndüm
Ateş düştü alevlendim küle döndüm
Mantar gibi yüzeyimi donattılar
Donattıkça ışığımı kararttılar
Yeşil iken yaprağımı sararttılar
Dallarımdan döküldükçe kele döndüm
Gah vakurla yıldızları izler gibi
Gah sarsılıp yıkılmayı gözler gibi
Sıcaklardan kutuplarda buzlar gibi
Eriyerek çağlayanda sele döndüm
Rotam belli çizgim belli dönmekteyim
Dışım serin içten içe yanmaktayım
Görmez misin günden güne ölmekteyim
Kırık sazda paslı duran tele döndüm
Dağlarımı yürütmeye ramak kaldı
Deryalarım kabartmaya ramak kaldı
Zelzeleler yaratmaya ramak kaldı
Kıyametten önce esen yele döndüm
SERHATİ der ahvali hal böyle iken
Yürek yanar dilden dile söylenirken
Az da olsa bir çıkar yol bulunurken
Bülbül gibi ah-ı zarlı dile döndüm