Gönül Selamımı

Gönül seIamını kamile söyle
Alıcı olmayınca açma dükkanı
Ariflik manasın sor sual eyle
Müşterisiz yerde olma lisanı

Cahil ikrar eder ahdinde durmaz
Burda ağlamayan o demde gülmez
Yalan ile iman bir yerde olmaz
Neden maruf yalancının imanı

Cümle alem gezer arar hak deyi
Arif ifşa eder kula bak deyi
Nehi münkir inkar eder yok deyi
Men ademde gördüm Hakk’ın ihsani

Yerde değil gökte değil ya kande
Acep hak mihman mi ola bu tende
Velakat kerremna bani ademde
Kimse bilmez kimde mihman cananı

Almayana değil sözüm alana
Gerçekler yuf dedi kalbi yalana
Canım kurban olsun halden bilene
Sadık’a bildirdi küllü noksanı
…………………..
SADIK BABA-1-
…………………
1771-1837.Malatya’nın, Hekimhan İlçesi’nin, Güvenç köyünde doğdu. Asıl adı Hüseyin’dir.Çocuk yaşta Sivas’ın Karaözü köyüne gitti ve yaklaşık 35 yaşına dek orada kaldı.

Sadık Baba, alışılmışın tersine, önceleri şiirle ve türküyle doğrudan ilgilenmemesine karşın 30 yaşından sonra gelen bir ilhamla kısa sürede yörede adını duyuracak denli önemli bir şair oldu.

Daha sonra Hekimhan’ın Başak köyündeki Babo Dede tarafından çağrılan Sadık Baba’nın özellikle bu dönemden sonra söylediği şiirler aynı köydeki Molla Bektaş tarafından kayıtlara geçirildi. Bir süre sonra Molla Bektaş’la birlikte doğduğu köye dönen Sadık Baba, yaşamını çiftçilik yaparak sürdürdü.

Bektaşi şiirinin yöredeki en önemli temsilcilerinden biri sayılan Sadık Baba köyünde öldü ve orada toprağa verildi.

Sadık Baba’ya ilişkin Cemal Özbey tarafından hazırlanan »Sadık Baba, Hayatı ve Deyişleri« (1957) adlı bir araştırma bulunmaktadır.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
……………………………………………………………………………………………………………………………….
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-180-)(-)(-)(

Haldan bilmeyene gönlünü açma
Nerden bilecek ki can’ı,cananı
Harami elinden bir bade içme
Helâlinden olmaz onun ihsanı

Cahilde cesaret gözü pek olur
Her yapılan şeyi kendinden bilir
Bela/ysa her zaman peşinden gelir
Zehreder insana her geçen anı

Sapık,sapkın olup yoldan çıkanın
Herşeye başka bir,gözle bakanın
Bir çok kalbi kırıp gönül yıkanın
Yokmudur bilmem ki bir olur yanı

Eğer sen de haldan anlıyor isen
Dostadır bu sözüm dinliyor isen
Sevdanın elinden inliyor isen
Sen gönül ehliysen kalır mı mani

Yaklaşır sinsice darda kalana
Yardımcı olurmuş akıl alana
Alışmışsa eğer adem yalana
Kırk yıllık kani de olmuyor yani

Kul,kulun elinden oluyor bizar
Sen dur dedikçe de azar mı azar
İnsan postu giymiş kuyunu kazar
Baksan benzer amma insanı tanı

Hâk ve Peygamberi dinlemiyene
Hadisten, Kur’andan anlamıyana
Lüzumsuz ne dese tınlamayana
Sürüye baş edip takmalı çanı

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz