………………………………………………………………………………………………………………………………….
Sevdiğim

Yoktan bu aleme geldi nişane
Çareler kılandır derde düşene
Ağladım yetiştim ol Alişan’e
Derdime bir çare aman sevdiğim

Enbiya evliya feyzinden alır
Cem olur halayık dermana gelir
Bu cihan nurundan münevver olur
Şefaat kılmaktır şanın sevdiğim

Ağla aşık ağla dermanın ara
Sen nasıl bülbülsün gonca gülzara
Var mı armağanın münasip yare
Bağ-ı cennet gonca gülün sevdiğim

Sana meftun olan aşık mı yatar
Ötünce bülbüller derde dert katar
Lokmansın aleme dermanın yeter
Aydındır hiç solmaz gülün sevdiğim

Bağ-ı gülşeninde bülbüller öter
Vasfı mümkün değil gel aşık yeter
Cevahir yükünü çeker mi kantar
La mekan şehrinde malın sevdiğim

Anı seven aşık her zaman ağlar
Akar gözyaşları ırmağı çağlar
Ol şahın dermanı dertleri sağlar
Can içinde bize canan sevdiğim

Seher erdi misk ü amber saçılır
Terinden yanakta güller açılır
Havz-ı Kevserinden bade içilir
Umarım lütfünden derman sevdiğim

Miracına kabul buyurdu mevla
Kemali sıfatla methetti ala
İspatına delil sure-i Esra
Mescid-i Aksa’da imam sevdiğim

Kainat halk oldu anın nurundan
Cem-i mahşer İsrafil’in surundan
Halayık kalkınca anda yerinden
Çeker sancağını hemen sevdiğim

Ağla Ruhi ağla gözlerin dolsun
Ahmet-i Muhtar’a halin arzolsun
Dertli biçareye çareler kilsin
Şefaat fermanın alan sevdiğim
………………………………..
Süleyman Ruhi©
…………………………………………………..
1880-1951. Bayburt’un Gökçedere Kasabasında doğdu. Asıl adı Süleyman Hafız’dır. Küçük yaşlarda medrese eğitimi görerek Kuranı ezberleyip hafız oldu.

Dini eğitim aldığı dönemlerde Nakşibendi tarikatına girdi. Tarikatın ileri gelenlerinden Vehbi Hayyat’ı rüyasında gördükten sonra şiire yöneldi. Bu dönemden sonra da Ruhi mahlasına kullanmaya başladı.

Döneminde her türden birçok şiir yazan Süleyman Ruhi, yaşamının son dönemlerinde ise yazdığı tüm şiirleri imha etti. Bugüne kalabilen az sayıdaki eseri ise o dönemde yaşayan insanların kulaktan kulağa aktarmaları, aldıkları notlar ve oğlu tarafından akılda tutulanlardan oluşmaktadır.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
……………………………………………………………………………………………………………………………….
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-179-)(-)(-)(

Bu nasıl güzellik bu nasıl endam
Yaktın yüreğimi aman sevdiğim
Attın ateşlere kavurdun mandam
Şu garip başımda duman sevdiğim

Sen ki âlemlere rahmet birisin
Hakkına sadık kul gönül erisin
Sen ki O Rabbimin Peygamberisin
Ettik şükür olsun iman sevdiğim

Sabır göstermeyip dara düşersem
İsyan uzak dursun zora düşersem
Hak yoldan ayrılıp şer’e düşersem
Bundan gayrı halım yaman sevdiğim

Elbette ki Mevlâm korur gözetir
Gönülleri sevda ile bezetir
Dilerse ömrünü bile uzatır
Hâk’tan kesilir mi güman sevdiğim

Herşey bollaşacak dolup taşacak
İnsanlar çok çetin yollar aşacak
Kullar sapıtacak acze düşecek
Diyorsun ki ahir zaman sevdiğim

Senin tüm yaşantın rehberdir bize
Yaptığımız işte olmalı Rıza
Dersin ki kanaat edin siz aza
Hadisler sığınak liman sevdiğim

Sözlerin bir merhem sözlerin ilaç
Sen Emin,sen adil sen ki bir uluç
Müşriklere karşı sallarken kılıç
Öz nurun karşıdan leman sevdiğim

Ümmetim diyorsun haramdan kaçın
Mutluluğu haramda ararsın niçin
Fedadır yoluna aksın hâk için
Damarımda asil Numan sevdiğim

O nasıl güzellik o nasıl sedâ
Adını, adıyla yazmıştı Hüdâ
Hira’ da gelmişti sana ilk nida
Allah Oku dedi kaman sevdiğim

Lüzumsuz Mevlâ’dan bizlere rahmet
Şefaat eyle sen bize de Ahmet
Sen ki Nebi’mizsin sen ki Muhammet
Derdimi arzettim ceman sevdiğim

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz

ETEK YAZILARI :
MANDAM:Toptan, tüm.
GÜMAN: Umut
LEMAN:Parlama,parıldama
NUMAN:Kan,gelincik
MÜŞRİK:Allaha ortak koşan
ULUÇ :Yüce,saygın kimse
KAMAN:Dağların zirvesine yakın olan yerler
CEMAN:Toplam olarak,içinde,dahil olarak