4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1298
Okunma

Devrik zamanların
Arnavut kaldırımlarında,
Gecenin zifiri karanlığında loş ışıklar altında dolanan
Esmer tenli öksüz çocuklarıydık biz.
Mevsimsiz takvime işlenmiş şubat kadar yitik,
Doruklara sevdalı rüzgârlar kadar asi,
Ve bir o kadarda asildik.
Bizimde vardı sol yanımızda duygularımız
Ve bizde isterik arzular taşıyorduk bir yosmanın kucağında
Azgın bir aygırın damızlığa çekilmesi gibi inzivaya çekmiştik kendimizi...
Gölgesine saklandığımız bahar dalları gibi
Gözyaşımızın damlasına sakladık hayatın zehrini
Ve sırrı çözülmemiş gidişleri irdeledik durduk havanda su dövercesine,
İçimizde büyüttük, haykırışlarımızı sebepsiz ayrılıklarda
Cahil miydik neydik
Tanımadık biz,
Züleyha’ları, LeylayıTamarayı
Tedavülden kalkmış saydık kendimizi
Acemi şairliğimizin eksik dizelerinde yaşadık aşkı ve sevdayı
Yarım yamalak.
Katli vacip olsa da sevdamız,
Sadıktık
Satmadık...
Aşkın asaletine kusur etmedik
Sevda rüzgârının uğuldamadığı hiç bir rüzgârın saçlarımıza dokunmasına,
Güneş elleri olmadan, güneşin ellerimize konmasına yol vermedik.
Yüzümüzün coğrafyasında saklı, yaşarken başka gözlere
Kirpiklerimizde tek damla yaşla bekledik dönmesini
O soğuk gecelerde
Yorganımızı başımıza çekip zehirden bozma düşler yaşadık
Uykusuz gecelerin koynunda,
Sevda masalları büyüttük yokluğunda hiç sızlanmadan,
Ve sağ çıkarmadık hiç bir rüyayı uykularımızdan
Şimdi harami bir sevdanın ellerinde tutsak,
Sabaha sevdalı ayla oynaşıyorum yağmacı güneş gibi
Kime ne?
Satmadık sevdamızı iki yıldıza
Zehrimdin panzehirim oldun
Biz sevince işte öyle sevdik…
İbrahim ALTIKULAÇ
Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ ♥♥♥♥♥SENİN UĞRUNA♥♥♥♥♥ Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ
5.0
100% (3)