Aslanla kurt acıkır ova bayır gezerken;
Bir ata denk gelirler çayırda sabah erken

Aslan izlerken atı kurda der ki bak gözüm
Havada mı kuyruğum kızardı mı sağ gözüm

Kabardı mı tüylerim, işmar eder kaşıyla
Kurt hepsine evet der tasdik eder başıyla

Ata çullanır aslan hemen yere devirir
Çam ağacına asar kuzu gibi çevirir

Bir zaman geçer böyle aynı kurtla bir tilki
Birlikte dolaşırlar bir av bulurlar belki

Yine bir at denk gelir ikisinin bahtına
Kurt aslana özenir talip olur tahtına

Sahne önceki sahne ama farklıdır tual
Bu kez kurttan tilkiye sorulur aynı sual

Kuyruğum dikildi mi?Kurbanımı gözlerim
Bakışımla yakarım efsunludur gözlerim

Tilki çekinir kurttan; “evet” deyip tasdikler
Kurt da fırlar bu gazla bu laf onu tetikler

Attan çifte yiyerek yere yığılıp kalır
Ağzı gözü morarır onulmaz yara alır

Tilki yaklaşır kurda; “ Ne güzel oldu işte
Gözlerin alev gibi, kuyruğun titreyişte

Tüylerin de kabardı, maşallah hindi gibi
Ruhundaki azgınlık birazcık dindi gibi

Marifet bu tilkinin tasdikiyle olsaydı
Kurt atı parçalardı eğer sağlam kalsaydı

Özü aslan olanın ihtiyacı yok lafa
Lafla yürür mü gemi seni gidi boş kafa

Yüreğin aslan ise merdane tavır takın
Dolduruşa gelipte zarar görmekten sakın

Murat CANBOLAT