9
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1201
Okunma
eski bir resmin soluk hikayesi gözlerim
dizlerimde hüzün
tenimde cehennem yaraları
bayat aşkın...
serin akşamların Eylül esintisi batmışken aklıma
masum gül gibi yığılır parmaklarıma sensizlik
ağlarım umudun kovduğu günahlarda
zaman yalnızlığımda gezinir
dalga dalga saçlarıyla
kıpırdayan kelimeler sessizliği bozduğunda
eski bir hayal sarmalar bedenimi
anlatamam aşkı gecenin denizinde
nefesim yokluğa kirlenmiş merhabadır
tarlamda uykusuz ayaklar
ve çaresiz nimetler
hiçbir ğöğüse gizlenemezken ruhum
suyun kıyametinde aylak yolculuğum hep iklimsizliğe yön
siyah düşlere takıldıkça çocukluğum
üşür dudaklarımda martıların öpemediği acım
paslanır yağmurda duygular
ve masal bekleyen çiçekler
gözbebeklerime veda eden kaçıncı elin sürgünündeyim
kör karanlığın ışığında maviydi ölüme düşen yıkımlar
geçmişin sararan yapraklarında kanıyor tarihim
kırılan günlerde dilek tutsa avunduğum zaman
sevmelerim incelmez belki
susan her doğumda
5.0
100% (18)