Bahçemizde salkım söğüt
Dallarında saklı çocuk gülüşler..
Elimde, Pamuk’a çaldığımız süt...
Fısıldar yerimizi anne kulağına,
Süt damlasından düşürdüğümüz izler...

Ezelden sürmeli ela gözleri
Nefesinde huzur mırıltısı
Ahh...Pamuk’un izbe hayali..
Körükler içimde gri közleri..

Murat bakkal olurdu ,Turgut yaveri
Arzu ve ben kurardık düzeni
Severdim Arzu’yu arkadaşımdı tek.
Kaçardım sesinden bazen
"Güzel Kedim "şarkısı bitene dek..


Kuka ve yakartop oyunlarımız
Saklanmakta mahirdi ablalarımız
İki kilim üstünde
Bir kaç zeytin ,domates ,peynir
En güzel yemeklerden lezizdi, neşemize...
Kapımızın önünde
Yükümüzü çeken kütük,
Şahit olmuştur nice gün...
Ekmek arası ne bulsak ,
Üzerinde yediğimize..

Sonra Umut vardı ...
Serdar,Yaşar,Menekşe,Ersoy,Yıldız ...
Esmer çocuklarını büyütürdü Selamsız.

Geceleri,
Gölgesi düşerdi Selami Ali mezarlığının
Ağaç dalları uyandırırdı
Seyrek uykularımızı...
Yorgan altına çekilirken korkak ayaklar
Anne sıcağı gibi sarardı bizi
Küçük divanda ayaklı başlı sığıştığımız
Adı "kardeş "olan canlar..

Tavukların peşinden koşarken
İncittiğimiz civcivler,
Hala kanatır çocuk yüreğimizi...
Öğretmenimin hediyesi burnu açık ,
Kayışlı ayakkabılar
Daha güzel değildi...
Babamdan bana kalan
Naylon pabuçlar kadar...

Esmer bir çocukluktu bizimki
Güneş yanığı tenimizde
Anne kokulu bir bahardı işte...
Bulutlardan pamuk şekeri yemek
Uçurtmalarca yükselip
Yıldızlara hükmetmekti...
Hem bilmiyorsunuz siz
Ey çocuk doğupta ,büyüyenler..
Toprağa değdiğinde kayan bir yıldız
İçine güneş kaçan misketler doğardı
Dünyada...
Hiç şüphesiz...

Şimdi uzak iklimlerde soluklanır
Yorulmuş oyuncaklarımız..
Çocuktuk ..
Hiç ellenmemiş taze karlar gibi temiz
Yansız ,yönsüz düşlere gebe kalmazdı
Azalmazdı böyle bu kadar ferimiz..
Işığından tanırdı çocuk gözleri...
Kavanozlarda büyüttüğümüz
Ateşböcekleri...

9/4/2011 ya leyl...