8
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1674
Okunma

Altından geçtiğinde bir dilek tut demişti annem
Olur ya düşlerin gerçek olur, olur ya hani
İçinden geçip de söyleyemediğin, saklı yanında kalan
Arzuların varsa hani…
…
Benim de çocuksu düşlerim vardı.
Uyandığımda, kaybolduğuna ağladığım hayallerim
Hala kanar hatırladıkça babamın çakı bıçağı ile
Oynarken kestiğim ellerim…
Yakıştırmazdı ellerime babam kendi oyuncağını
İki de bir çekip alırdı elimden.
Ama bilmezdi
Her defasında çekip aldığı bıçak yaralardı beni yüreğimden…
Düşlerimde, taze söğüt dalından dilli düdük yapardım
Babamın bıçağıyla
“Aman dikkat et, elini kestirirsin” derdi annem
Olur ya bir ah desem, koşar gelirdi,
Alırdı ellerimi yanağına koyardı.
Ellerim Soğuk… “ Ben sana demedim mi? A çocuk”
Uyandığımda düşlerimden, ellerimi yoklardım
Sonra koşardım anneme, bak kesilmemiş ellerim
Ve ellerimi sevgiyle annemin boynuna dolardım…
Şimdi altından geçiyorum bir gökkuşağının
Elimde rengi solmuş siyah-beyaz bir fotoğrafa bakarken
Annemim tembihleri kulağımda; “ Olur ya düşlerin gerçek olur” dediği
Dileğimi gökkuşağına dökmek isterken…
Her insan gibi saklı yanlarım vardı benim de
En çok da babamdan sakladığım
Geceleri hayalini sayıkladığım…
Hep bir çakı bıçağım olsun istemiştim.
Her şehre gittiğinde sorardı anneme babam.
“ Bir isteğin var mı? Hanım.”
Benim yok ya… derdi annem. Sonra gözlerime bakardı.
Benim… diyecek olurdum.
Annem eliyle SUS işareti yapar. Kendisi de susardı…
Şimdi anlamı kalmadı ne çakı bıçağının, ne de söğüt dalının
Uzansam siyaha boyayacağım tüm renklerini
Varsın bir dilek alacağım olsun gökkuşağından
Baktıkça hala kan damlar, dilli düdük yaparken
Kestiğim parmağımdan
Kan damlar yüreğime, babamın çakı bıçağından…
Ereğli, 7 Mart 2011
Yüksel Erentürk YILMAZ
5.0
100% (4)