10
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1712
Okunma

Gece karası gözlerin
hicranın ıssız duvarlarına yaslanıp
gözlerimi mavi halıya mıhlamayarak
senli cümleler geliyor bana
pulsuz beyaz duvaklı bir kağıt
ağıt yakarmışcasına ıslak
yüreğimi kalemimi ilmekleyip
yine yollarına düşüp
arsız yağmurların altında vuslat filizi ekmek
gece;
içten içe kanayan sensizliğimi
tuzlu gözlerimle vaftiz edilişinde zaman dilimi
özlem;
eğilip odamın karanlık duvarlarını yıkıyor yanıklarıyla
asılı kalmış düşler peydalanıver Marmara"nın maviliğinde
Eminönü;
hicran yaralarıma tuz basmakta.
niyetlenip yaraların nedenini soracak oluyor
toprağa düşen her gözyaşımı
bulutları ilmekleyip senin şehrine yağmur diye göçüyor
kirpiklerimi silen rüzgar uzanıp senin kokunu getircek
soluyor olcağım cancağızım
düş anbarında bir dirhem gül
dudaklarıma değdirip sana geleceğim
sonsuzluğa senli cümleleri yazmak
güllerimin gözyaşlarında yıkanmış adını kazıyacağım
yüzümün coğrafyasında hüsnüyusuflarımı
gamzene ilmeklemeye geliyorum.
üşüdüm hicranın altında
sarılayım maviliğine
bir coçuğun annesinin göğsüne kıvrılması gibi.
susadım yâr
kalemim sen kokan cümlelerle doldursun gönlümü
gözlerim
gözlerinden başka yurt edinmedi cancağızım
ve
Vuslat bize Bir Şems kadar yakın
cennetin ılık baharları karışacak yüreğe
özlem
hicranın nabızlarında bizim için atıyor
gül desenli düşlerimiz
hicranı yakacak
maviliğinde eriyip her daim vuslatı yaşamak
22/03/2011
gordion
5.0
100% (12)