0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1560
Okunma

’’aşıksan bela-ı aşktan ah eyleme
ah edip derdinden ağyarı agâh eyleme’’
.......................................................
zırh giyinikmiş meğer perdesi metruk bakışlar
gönül çıkmazında ahkam kesermiş zılgıtı kesif rüzgâr
diş geçiremez olmuş günler dünlere
yakamoz karartılı günceler döverken solumu
ağyarı kesik cümlelerin sentaksı gölge uzatmış Nur’dan
vurma solumdan nedenlere kesik kesik
ben hiç bir zaman ıslanmadım, ıslanmam yağmur...
.
.
.
taş olmuş elimde har ile yoğurduğum hamur
iki karınca boyu uykudur hepsi
kıyamadığım gözlere yapışık yağmur...
ağlama!
dermanımı şekilden şekile sokan ayna
dar vakit
ve bir çigan ortasında kalmış yarım kadeh gibi
söyle, gelecek zaman çalmasın artık bu ebruli konçerto
bir avuntunun gölgesinde zer tutmuş bahtım
zil zurna sarhoş bir halde gösterme yâr’a beni
defol...
...on yedi bin alemin sahibi göstermiş bana
ki; bak bu senin Nur’undur
el benim, kalem benim lâkin kudret onundur
kaçmak ne zaman ecele çare olmuş ki
göz benim, diz benim lâkin post onundur...
ToprağınSesi
.
5.0
100% (5)