yeni sabahın güneşi
Isıtınca olanca ihtişamıyla
Bir turna düşer
Eskimiş zamanlardan
Gözleri ahu
Dilleri bülbül
Geç kalınmışlık


Bir ayağı çıplak kaçan zamanların
Ve kel başlı kralı
İlan edilmiş eskilerden
Dünden gelenler
Sırmadan yansımış
Ölesiye özlem
Oltada kaçan balık


Mesela ellerim
Ve de ayaklarım
Eskinin satın alınmış
Anlarıyım
Debdebe yüklü bir kalp
Avuçlarımda
Delice çırpınan
Hoyratça akan bütün nehirlere
Set vuran zavallı aklım



Kime sorsam aynı hüznün
Gece bekçileri
Ki yitmemeli hiçbir gece
Firara izin vermeden
Hapsedilmeli zaman
Başında zebaniler olsa da
Firari er tebessümler



Sahtekar olaya meyilli
Kimi kendini hapsetmiş Evereste
Kimi düştükçe düşüyor
Birileri zincirlere savaş açmış
Kendince Donkişotçu oynuyor

Masa başında birkaç aklı önemli adamlar
Vermişler hükmü
Birileri kırmış kalemini
Yaşam böyle olmalı
Ve de uymalı cihan
Amenna


Pulun altına bulandığı
Güneşin balçıkla sıvandığı
İnsanın bir çift söze asıldığı
Kara simsiyah dünya
Senden düşeli çok oldu
Bilesin….