2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1190
Okunma

Koskoca sekiz sene keyfe hüküm sürmüştük
Çocukluk sarayında çoğumuz tahttan düştük
Mavi önlük, kurdela, sonra takım elbise
Babamıza masraftık bize dolardı kese
Fakat her gün neşeyle oynamakla geçerdi
Kimi dizine ağlar kiminin yoktu derdi
Yürürken düşlüyorum çatlak kalbimi yarıp
Hatıralar göründü gökyüzümde kararıp
Geçmiş bir film şeridi gibi geçti aklımdan
En yakıcı korları bulup seçti aklımdan
Dedim kendi kendime, sıyrılıp hayallerden
Azıcık zahmet edip bir çubuk aldım yerden:
“Bir zamanlar mektebin gözde öğrencisiydim
Hem de katıksız, halis, özde öğrencisiydim.”
“Nedir bu sönüklüğüm, derse tutuşmuyorum”
Cevap kaynaklarımdan alamadan tek yorum
Gönlümün kuytusundan garip bir dörtlük çıktı
İlk mısrası serince son mısrası yanıktı:
“Senin derdin başka, ey arsız Şair
Dolmayan bir boşluk meçhule dair
Bir sevda kokusu, hasret vesair…
Tarumar olacak ömrün tarumar”
Heyhat! Bu ses de neydi nerden geldiği muhal
Ölümden korkmayana endişe verir bu hal
Böyle haykırışların madem yok tercümanı
Şimdi burda bıraktım başımdaki gümanı
Damağıma sızarken meraklar yudum yudum
Yalancı bir suskunluk diyarında kayboldum
MEHMET DURAK
5 Mart 2011 - Karaisalı
5.0
100% (1)