4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1927
Okunma

çünkü sen sevda şiirisin
aynısını asla yazamadığım
deli rüzgarların yaman esintisi gibi
bitmeyen içlenme anımdasın içimde
her gün dönümü
bir ömrü bir damla suya bırakansın gözlerimde
kıymet bilmeden
bir emanet gibi gezdirdik bu canı
sevgiden yoksun
kalbin sahanlığında izbelik arayan
uzak diyarların göçmeni
ve pürürssüz gecenin hıçkırığı
ağırca dolanır ayaklarıma
ilk adımı bahşeden
sonra sokaklara haykıran yağmur olup
nemli kaldırımları denize döken
ve dudakları titreten usul bir uğultuyla
giderim
bir gün
öldüğümü anlıyacaksın
acıyacak canın
çöker yüzüme yavaştan bir gece yorgunluğu
unuturum yok saymayı
denize yaslanan yorgun adalar gibi
yıkık viranenin tozlarından
dağılmış taşlarından bile duyulmaz sesim
hüznü semiren şiirlere dalarım
geriye sadece yaşattıkları kalır yaşamın oysa
yürek ufkuna uzanır mühri gözler döken
mesnevi bir el uzanır geçmişin bulutlarından
düşen rüyaları kaldıran
sıcakken tuttuğum ellerimdesin
hazan düşen ömrü kucaklayan
yürüterek geçmişi
ve sonra dağıtan hayat
ne kadar varsan okadar yoksun
şimdi yolun başına dönmek
bir hayal düşü
ne sevmeler ne aşklar
iyilikler ecesinin kanatlarında
yenildiler
toz duman olup birer birer
kıyametin boşluğuna düştüler
bir nefesti yaşam
bir defada üflenen
ölümü üşütmez mi
yırtık sevdanın yamasından sızan esinti
ve kanat kırılması değil mi veda
uçarken yalnızlık ovasına
oysa son nekadar da yakın insana
şimdi yıldızlarla hüznü dans edenim
semada yorgun
ki sen demez miydin hep
ölümün öldüremediğini öldürendir gözlerin
ah hüsnüne bir daha çevirsem gözlerimi
kelebeğin son elvedasıyla
ölür müyüm sevgili...
5.0
100% (5)