Sevimsiz yüzümün kırışıkları
Ayrılığa sebep sizler misiniz?
Saçımda ak kara karışıkları
Faniler gülerek izler misiniz?

Ardına bakmadan çekip gidenler
Leyla olmalıydı mecnun edenler
Geldiğine döner meğer bedenler
Külümle dünyayı düzler misiniz?

Sebebin adını mihrican vurdum
Sevgi muhabbette ön safta durdum
Seninle kovuldum ya mekân kurdum
Gönüller fetheden sözler misiniz?

Çağlayan eyledim derelerimi
Gönül ak eyledi karalarımı
Kapanmış baş tutmuş yaralarımı
Kaşıyıp yeniden tuzlar mısınız?

Dönüşü kapalı gittiğim yolun
Saniyesi hesap geçen her yılın
İmamlar gözetip halini kulun
Dar yerde telkinle gözler misiniz?

Kapadım defteri dünya adına
Petekte bal olsa bakmam tadına
Mevla’nın yolunda aşkın oduna
Dağlayıp aşığı közler misiniz?

Göğüs gerdim zora düşü döşlerken
Bahar bellediler yazda kışlarken
Seyreder melekler günah işlerken
Orda kabahati gizler misiniz?

Ellerim koynumda beklerim gayri
Sitemim günlere sor ayrı ayrı
Zorlarım ölümmüş denen bayırı
Topraklar döneni nazlar mısınız?

Garip Kalenderin konduğu yerler
Ne isen giderken arkanda derler
Sadık dostlarımdı dağlar ve kırlar
Hayırla yâd edip özler misiniz?


11. 02. 2011



Haşim Kalender