5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1356
Okunma
Dört yanı kalkan olan namert taştan sakınmaz
Bal üste kemik yese riyakara dokunmaz
Her nağmeye uyulmaz her nağme de okunmaz
El tefiyle oynayan kıç üstüne oturur
Rahmeti emen tohum neşesinden patlıyor
Yuvasına sığmayan meydanlara atlıyor
Taş yerinde ağırdır sökülende çatlıyor
Kantarına sığmayan pöç üstüne oturur
Konu vatan olunca elbet çıkılır cenge
Yaratana sığındık böyle kurulmuş denge
İnsan olan tenini boyamasın bin renge
Beyazını kirleten suç üstüne oturur
Kelamı cıvık olan mecliste laf sulanır
İşkembesi boş olan sahibine yalanır
Nalına taş değende yollar toza bulanır
Kıratını kaybeden koç üstüne oturur
Kelle başı hesabı kullara yapma sayım
Hukukumu arıyom olmasın kimse dayım
Helal lokma yiyenin tadına olmaz doyum
Haramlara alışan baç üstüne oturur
Ağıdı çok gözlere yakışır mı hiç sürme
Gönüldür tez kırılır ola ki sarıp dürme
Kül bağlamış közleri körük ile üfürme
Isınmayı bilmeyen sac üstüne oturur
Kimi beyler incelmiş fukaranın derdinden
Her kumar kazanılmaz dört asın da dördünden
Ne kaldı ki Karun’a onca malın ardından
Ziynetini tartmayan tuc üstüne oturur
Say HAYDARİ demedin rüyada gördün unut
Boş kaleye atılmaz ne bir gülle ne bir şut
İnsanları incitme eşiğini açık tut
Halıda desen seçen hurç üstüne oturur
5.0
100% (2)