İsyanların güneşi doğmasın hislerinde,
Saadetin alevi uyansın seslerinde,
Ebedi ışıkların olsun heveslerinde,
Sükût etmesin bugün dilindeki nehirler,
Kalemin yazıp dursun huzur yüklü mâhirler.

Şiirinin özünde gülsün söz sultanları,
Çağır kor dudağınla, çağır sen mestanları,
İnleyen gazellerle süzdür hep rindanları,
Sâkilerinde olsun kadeh kadeh iksirler,
Kalemin yazıp dursun huzur yüklü mâhirler.

Ağlatma sen bu gece titreyen mehtabını,
Canların yüreğine getirme azabını,
Elinde zikir olsun, aşkla yak mihrabını,
Mahyaların şevkiyle güle dönsün şehirler,
Kalemin yazıp dursun huzur yüklü mâhirler.

Çınarımın gölgesi yine yığsın önceler,
Loşluğun şiddetiyle üzülmesin geceler,
Kasidem şaha kalksın, gönül sağsın heceler,
Ağlayan bahçelerde solup dursun zehirler,
Kalemin yazıp dursun huzur yüklü mâhirler.

Ötüp durmasın tekrar hanında gurbet kuşu,
Bahar yap yüreğinde yaşadığın zor kışı,
İnci mercan gözüne döşe sen nurlu yaşı,
Gönlünün hevesiyle sönüversin zifirler,
Kalemin yazıp dursun huzur yüklü mâhirler.

Zamanın otağında dindir artık sisleri,
Sevdaların nuruyla uyandır kor hisleri,
Ellerine maksat yığ, yığdırma İblisleri,
Kalbinin ortasına girmesin artık kirler,
Kalemin yazıp dursun huzur yüklü mâhirler.

Eyvahı amaç görüp takılma hiç peşine,
Güller yerine sık sık diken takma döşüne,
Seni yakan kâbuslar süzülmesin düşüne,
Yalanın köleleri yığdırmasın emirler,
Kalemin yazıp dursun huzur yüklü mâhirler.

Çözülsün artık sende, çözülsün muammalar,
Sana ilham yağdırsın nurla yüklü semalar,
Gönlünü bozdurmasın yolundaki âmâlar,
Seni aşka götürsün dilindeki fikirler,
Kalemin yazıp dursun huzur yüklü mâhirler.

Pervâne’nin sesinde uyanmasın avazlar,
Meltemlerin hızını bozdurmasın poyrazlar,
Ona ravzalar yığsın dilindeki niyazlar,
Bugün gökleri tutsun sözündeki zikirler,
Kalemin yazıp dursun huzur yüklü mâhirler.