2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1171
Okunma

Kıyametler kopuyor içimde,
Dalga dalga bulutlar yüzsüzlüğe yüz tutmuş,
Yağan yağmurlar bedenimi değil ruhumu ıslatıyor bu defa!!!
Sensizlik düğüm düğüm,
Boğazımda kenetlenmiş anahtarsız kelepçe...
Gardiyan suretine bürünmüş insanlık
Koğuşum kalbimde
Mahpusluk bedenimde...
Kanatlanmış güvercinleri uçuramıyorum sana,
Gidenler sana ulaşamadan bana dönüyor
Acın dudaklarıma mühürlü
Zehir gibi akıyor içime...
Gökle yer arasında bulunan sayısız tabaka pul pul olmuşta, içimde toplanmış misali,
Rüzgarın uçurduğu parçacıklar göz yuvalarımda birleşmiş,
Bedenimi kemiren toprak altı sürüngenleri...
Neler söylenmiş neler yazılmış bu zamana kadar
Hasrete dair, acıya dair, ölüme...
Ya beklemek?
Beklenen beklendiğini bilmese de,
Bekleyen onun nefes alış verişini bildiğinde de sevinir,
Beklenen gelmese de,
Bekleyen bir gün mutlaka onun yanına göçecektir...