ölüm
ne var yok oldu ne de yok var,ışık hızı sürtünmelerinde
hayyam bile yanlış yatırmış analize
patlıyor ödüm
ya bir de
beni test ederse
yelek ceblerimde kuduran zamanı görmek için
dolambaçlı isviçre kutusuna uzanan
titrek ellerimle...

eğer öyleyse
korkum ne
hiç bir melek mesaiye kalmadı omuzlarımda
bilirdim
önüme düşen
kalem uçları talaşından
toylar tarifi bu
belli telaşından...

benim dediğim gibiyse
sen hiç aç güvercinlere yem vermedin mi
sanmaki bizi emenler
uçmayacak
makberde kalacak
kursağına düştüğünde bir yavrunun zerren
çığlık
o zman duracak...

komin bu
hatta daha ileri nazım’dan
kim kimin yanında toprak
erkeği dişisi yok
illaki karışacak...

mor dağlar da beyaz uçurtmalar uçurtmuşum
kuyruğu barış düğümlü
sanmaki sevdalar ölümlü
ondördünde bir kızın göz rengi bedenimde
erken gelse ne
rotar verse ne...


..........................................................................Kasım