0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2287
Okunma

Bir varmış bir yokmuş,
Eski zaman içinde
Kalbur saman içinde,
Develer tellal iken
Eşekler hamal iken
Pireler berber iken,
Cinler cirit oynar iken
Ben dedemin beşiğini
Tıngır mıngır sallar iken,
Burdan vurduk kılıcı
Mısırdan çıktı bir ucu
Atmışaltı halle
Firik pirinci
Yedik içtik
karnımız doymadı
Yüzümüz gülmedi;
Altı ay gece
Altı ay gündüz
Yol gittik
Bir arkamıza baktık ki,
Bir arpa boyu yol gitmişik;
Masal olup masallarda olmayan
Bir dağın yamacında durduk
Durduk durmasına da
Bir de baktık ki,
Karşımızda yan gelip yatmış
Korkusuz bir aslan
Gözleri yıldır yıldır,
Uzaktan bizleri gözlüyor;
Hiç böyle görmemiştik aslanı
Çaktırmadan okuyalım dedik
Alnında yazılanları
Grubumuzdan biri,
Hemen öne atıldı
Ben hayvanların dilinden iyi anlarım,
Yıllarca avcılık yaptım dağlarda
Aldırmayın onun yatmasına
Dalsa avlar etrafına
Vakitsiz kükremez boşuboşuna
İnde yavrusu dermansız kalsa,
Uğramaz çakalların sofrasına,
Yanlışlıkla kartal düşse pençesine
Rüzgarıyla yollar gökyüzüne...
Bizim gibi zavallı sürülere
Birşeyler anlatıyor galiba
Sırtımızdaki yükleri görünce,
Acıyarak bakıyor yüzümüze
Onun dilini tercüme edeyim sizlere:
Hey ahmak oğlu ahmaklar!
Ben de özenirdim sizin gibilere
Neden insan olmadım diye,
Kafamı az mı vurdum,
Derelere tepelere
Günlerce kanlarım aktı derelere;
Boşunaymış yerinmem desene
Nedir sırtınızdakiler böyle,
Hiç yiyecek yok mu sizin elde?
Takatsiz gelip düşmüşsünüz önüme,
Yerimden kalkarsam namerdim işte
Aslanın şerefi denk mi sizlere,
Çabuk gidin geldiğiniz yere
Yoksa bir anda pençem iner üstünüze,
Sizinle uğraşmak yakışmaz benim gibilere,
Yaradanın rızkı gelir önüme
Ben de alır götürürüm inime
Oynaya söyleye götürürüz
Yavrularımla birlikte,
Böyle kuruldu kainattaki denge,
Yaratıp hedefi gösteren rabbe
Ne kadar şükretsem yerinde
İyi ki yaşatmadı beni sırtımda yükle,
O yükün altında inleye inleye
Saldırırdım gözümü kırpmadan herkese,
Yığdıkça yığardım dağlara tepelere
Sonra çakalları dikerdim nöbete
Yaşamak dert olurdu içime
O zaman ne zevk kalırdı dilimde
Manyakça sürünürdüm işte böyle,
Dağlarda onurlu kral olmak yerine
Sizin gibi köstebek olurdum elbette
Yazıklar olsun ademin nesline,
Atanız demedi mi?
Nefsimize zulmettik diye
Doyumsuzluktan inmedi mi cennetten yere,
Ders alsaydınız ondan bir kere
Görürmüydüm sizi bu halde,
Yazıklar olsun size yazıklar!!
Selamımı söyleyin gittiğiniz yere
Görünmesinler bizim gözümüze,
Alın şu mektubu okuyun herkese
Akıllı olduğunuzu söyledi Allah bize,
Akıl varsa sizin gibilerde
Adalet olurdu yaşadınız yerde,
Bir bakın düşünürsünüz belki,
Benim kral olduğum ülkeye
Bir av gelse sınırlarım içine
Kurda kuşa dağıtılır herkese,
Siz gelip nifak ekiyorsunuz içimize
Sizinle bozuldu kainattaki denge
Şu iyice beyninize kaydedile,
Terazinin bir kefesi ayrılmış bize
O kefeye dikkat edilmezse,
Birlikte gideriz gideceğimiz yere,
Dağların kralı böyle buyurdu size
Bu fermanı okumazsanız tüm cinslerinize,
Unutmayın ki,iki pençem peşinizde...
Uğurlar ola gidin güle güle,
Rahatımı bozmayın ısınıyorum güneşte
Vakti gelince çıkarım av etmeye...
Grubumuzdaki kişi ne de anlarmış
Aslanın yiğitçe dediklerini
Masallara konu olmayan
Bu hakikatı sizlere anlatmakta
bizlere kaldı,
Masalımızda burada noktalandı....
YIL:08.02.2005
Saat:01.30-02.40
ÇENGELKÖY/İST
EROL KEKEÇ