36
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2795
Okunma

filizlenir toprağından sevdasına
güneşe doğru yürür adımları
sudur umutlarının vaz geçilmezi
yükselir dalının en ucunda sarı
bir bilmece gibidir hayat sanki
kaç nefestir hepsinin tutarı ?
kolay çözülmez bu hesap zor
herkesin abidesi var içinde yangın
düş görmüş gönül gözün geceden
bedenin sade bir havaya muhtaç
düştüyün deryada olsa sayılır kaç kulaç
bir şiir düşer
bu akşam sokağın tam ortasına
göz bebeklerinden
kan içeri ağlayan çocuk
biçare ömrü önceden adımlanmış kaldırım
buz gibi vuruyor zaman / elleri soğuk / yüreği nar
küçücük bedeninde binlerce deprem
şimdiden düşmüş
hermevsimine lapa lapa kar
uzaktan bir trenin istasyondan kalkış sesine uyandım
dalıp gittiğim hayallerimden
yoksula kimsesize kiralanmış gecenin
is tutan sokak lanbaları
aydınlıksız umut
onun için ne gecenin siyahı
ne gündüzün mavisiydi hayat
bir siren sesi ile uyanmalıydı dünya
kör kurşun yemiş
çocuk kalbinin
tam ortasına dünya
bir gonk sesi ile
kim tutar nefesini soluksuz
umudunu bile bilmeden doğmuş
her çocuk doğarken neden ağlıyormuş / dünya ?
5.0
100% (28)