Eskimiş düşlerimi yenilenen gülüşlerimle montajlarım
Bir tarafımda sancı, diğer yanımda acı sarmalar ellerini
Hangi odalarda ağırlarım, sürekli sorgulayan gözlerini
Dokunma raflarıma yar, bir yığın toz bulutu karşılar seni
Baktığım her yüz sen iken, düşler ülkesine almazlar beni.

Mavi ışıklı lahitlerimde asırların gölgeli yüzüdür yansıyan
Ansız rüzgâr göğsüme çarpıp tozlarımı serperken toprağa
Kucaklar mısın beni bir kaya gibi, uğrar mısın rüyalarıma
Katran dudaklarımın kıyılarında bağdaş kurup yalnızlığa
Ateşe verilmiş ovalarımın dumanlarına katlanabilir misin?.

Islanmış beşiklerin döşeklerinde, parçalanmış yelkenlerimle
Umuttur yönüm gülüm, sevda fırtınasında aşk diye ağlarım
Ateşler yanar ayaklarımda, ışıltısı eksik hazanlarda kanarım
Bulutlar çekilir doruklarımdan, vakitli vakitsiz sana yağarım
Uyan ereksiz uykularından yar, yangınla boranla sana uğrarım.

Her gece hüznün çubuklarını götürdükçe dudaklarımın yalımına
Geçmişin hırpalanmış ceplerinden bir şiirce sokulurum rüyalarına
Sitem olur yağar, eğreti kadehlerde sarhoşluğum olursun masamda
Papatyalar serpersin her baharda kırlara, titrersin belki de anılarımla
Bir şarkı gibi söylersin bir gün sevdayı, kavuşması erteli makamlarla.

Selahattin Yetgin