9
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2238
Okunma

yine, akşamdan kalmış bir sabahı taşa tuttum
sayende
genzimden küflenmiş sayıklamalar uçuşuyor
körelmiş dağlarıma karlar yağıyor lapa lapa
bembeyaz bir sükünet bu
her tanesine sen diyorum
dolduruyorum avuçlarıma bir sürü sen’den
yalancı baharlar gibi ama
tadı, tuzundan kalaylı perçemler
suya değmiş tuz sanki
eriyorlar...
gündüzlerim gecelere gebe
uçurum kenarlarında pinekliyor düşlerim
nevroza meyyal kuyruksuz uçuyorlar beynimde
üremiyor artık
geçmiyor zaman
çıkarıyorum kınından
ve
b i l i y o r u m bir kere daha
kimsesizliğimi...
sapanlarıma dolduruyorum gülüşlerini
bir fırtına tutuyor yakamdan
bir haykırış düşüyor yamacıma
bir ses!
o an
zoraki tuttuğum sicim boşalıyor işte!
uçurtmalar harakiri
yer çekimi çaresiz
annem de yanımda oysa!
ayıramıyorum
kime bağırıyorsun iç sesim...
yalaz sayhalar temditten sıyrılıyor
birikmiş hayallerin sıralanıyor birer birer
sonra farkın düşüyor aklıma
ve
siyah bir fonda yatıyorsun karamsar
konuşmadan kanatıyorsun içimi
bu kez
tüm karlar gözlerine yağıyor
anlıyorum bir kere daha
ve üzülüyorum...
evet bitmişti diyorum
bitmişti
düşerken
yüzük/oyun...
ToprağınSesi
.
5.0
100% (8)