3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1067
Okunma
Toprak Tutsun Külümü
-aşkın dili yok / gözü, yüreği var
toprak tutsun külümü su yolumu
yanayım alev alev
su bilsin, balık sürsün izimi
çiçek olur, arı olur gelirim bir vakit-
bir başka mevsimdir / bilmezler
toprak tutar külümü
kırklar sofrasındayım
güneşe karşı yüzüm ak da
karanlığa karşı karanlık
incinsen de incitme der erenler
can almadım / su dökmedim ateşe
söyle, bu kaçıncı kesildiği başımın
yüzülüşü derimin / ateşte alev alev
Nemrut bilir mi meşeyi
dilinden korkuyorlar insanın
güneşle, suyla konuşmasından Xızır’ın
insan sesinin güldüğü topraktan
yaşamasından adilce
incire yedirilen yarayım
dilim kül kokusu erenler
bir başka sevidir, bir başka mevsim
güneşi karşılayıp alnından öpen
toprak tutar külümü su yolumu
aşk dilsizdir bir göz bir yürek
insan-ı kamildir hakka yürüyen
siz ki kul değil yoksulu
karanlığa saplanan ışık
insanı insan bildiniz
korktukları gözlerinizdir çocuklar
tırnak tırnak sökeceğinizi ellerinizle
onlar ellerinizden korkarlar
ellerinizi kırmaları bundan
bilirler o minnacık ellerin
başlarına ineceğini bir gün
bilirler taşın, betonun kalenin
hayat vermediğini insana
toprak tutar külümü su yolumu
bir lokma ekmeğe diz çöküp yalvarsam
aşk dilsizdir, bin yıl yaşar Nemrutlar
gülüşümü keserler annemin göğsünde
böyle gelmiş kör tarih
yaşamak yasaktır insana
gülmek yasaktır çocuklar
yakılmış evlerin önünde
dumana bakıp ağlamayı bıraktım
derdimin dermanı ellerim
ellerinizdir çocuklar
konuşmam, yürümem yasak
yarısı prangaya gider nefesin
zebaniler sarmış dört yanı
bırakmazlar betondan öte bakmayı
toprak tutar külümü su yolumu
Nemrut ta gelse koparamaz
bu yürek bu gözü
çiçek olmuşum Ararat’ta
Munzur olmuşum, akarım Fırat’a
Ercan Cengiz
(Toprak Tutsun Külümü)
5.0
100% (1)