9
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1961
Okunma

yosun ve tuz kokulu gece rüzgârı
soluk yüzleri okşamakta
suları usulca yaran
kürek şıpırtısı
gerilen iskormazların gıcırtısı eşliğinde.................
bedenim;
ölüm eksiriliğine kapılmış.....................
özlem;
en büyük düşman sensizliğe
varlığını
inkar edecek yokluk
yokluğun ki
var ile yok arasında muamma!
nemli bir yağmur sıcağı
İstanbul sokaklarında
sahilde beceriksizce sana yürüyorum
aşıkların gülen gözlerinde seni arıyorum...................
söylenmediğim sözleri iğneliyorum eflatun bulutlara...........................
yüreğim;
ayaklarımı çoktan geçmiş bilesin vefalım.................
duyumsadığım kaderin
yoğun bir ıstıraba dönüşüyor yavaşca.
içimden fısıldadım kendime.........................
Marmara ;
şiddetli lodosun ılık temasıyla kabarmakta
ruhum;
havada süzülen ak bir martı misali.....................
İstanbula gece inmişken ayak parmaklarına kadar
zifiri kara gözlerin belirlendi gökyüzünde
Kız kulesi;
avazı çıktığı kadar bağırmakta
kan revan yüreğimde
vuslatın ateşini biriktiriyorum
yalnızlık
suskun ve sessiz kuşatıyor sokakları.....................
Ah!
oyun bozan hicran
hıçkırıklarımı yutkunduğum geceler şahit
başını eğmeyen ayrılık
ardına bile bakmayan hüzünü
şimdi gece
mısralarım seninle karıştı .............................
kara hicran ağrıttı yüreğimi be vefalım...........................
10/01/2011
gordion
(gülözkan)
5.0
100% (6)