Okuduğunuz
şiir
11.1.2011 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
VALO'ya MOR ÇİÇEKLER
VALO’YA MOR ÇİÇEKLER -1-
I
Ben Ağaçları Kuşları Uçurtmaları Dağları anlayıp Geleceğim demişti Zamanın yeşilindeki
Şimdi yağmurun boş Uzak aynalarında Kendimi seçmeye çalışırken Bakışlarımı saran bu ölü duman Anlamadıklarımın Yangınından
II
Sen git Ben kızları Kelebekleri Biraz da yarınları sevip Yetişeceğim demişti Morun zamanındaki
Şimdi düşlerimi saracak Bir renk ararken gözlerime Tükürdüğüm bu kırmızı balgam Sevişemediklerimden
III
Hadi Çocuklaşma Şimdi git oğlum Ben Ben biraz boşluk Biraz ten Biraz siyah Belki biraz intihar toplayıp Geliyorum demiştin ya oğlum
Şimdi düşünüyorum da Gelmeseydin Çekilmezdi Bu yağmur Bu yangın Bu kanser Bu ölü duman
VALO’YA MOR ÇİÇEKLER -2-
zerre zerre hançer bilgisi zalim bir kalpti yerinden sıcak fısıltılarla söküp soğuk kudretini bıraktıkları
şimdi iyi iyi miyiz bilmem valo en azından yaşıyoruz be oğlum
en azından ölüm dudaklarımızın insafında binlerce şarkının ardında bir umut yaşanmak için bak nasıl da zavallı sıra bekliyor artık derin ve kederli
ve damarlarımızdaki soğuk, karanlık coşkusu özgür iblisin ellerinde ağır leşlerle siyahı giz tutanlar için boğulacak tek nehir olması biraz da tanrı kılıyor bizi
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ülkemizde de sık sık olur ya; yine biri ya da birileri gündemi aynı saçma konularla rahatsız eder. Sanırım bu tip bir şey olmuş yine burada.
Şiir mi, evet hemde dört dörtlük.
Neyin tartışması, kimin rumuzu neyin profil resmi yine neler oluyor? Ben yoruldum artık sürekli bu hazımsız davranışlardan, güne düşen bir şiirin altında benzer saldırılar okumaktan.
Şiir okuyun, şiir yazın, yazı okuyun yazın. Forum var ne nedir var, kitap bölümü var. Site zengin...
Biraz huzur yahu!
Ama önce kendi iç huzurumuz olmalı ki başkalarını huzursuz etmeyelim değil mi?
Hoşgörü, sevgi, farklı düşüncelere saygı..yani yine hoşgörü,sevgi, farklı rumuzlara, resimlere, "ben" olmayana, farklı yazana, iyi yazana ve kötü yazana, saygı lütfen.
Tebrikler şair.
Lafı gelmişken; saygılarımla:)
BANU ULUDAĞ tarafından 1/12/2011 6:59:19 PM zamanında düzenlenmiştir.
Merhaba Banu hanım nasılsınız? Görüyorum ki sizde bara katılmışsınız kadrolu sitesavarla beraber akıntıya kürek çekiyorsunuz. neyse sadece teessüf ediyorum sizin adınıza. onların her türlü kovarım sileriz tehdit imaları bi tarafa siz beni onlara rağmen biraz tanıyorsunuz. Hazırladığım bir şehit ve gaziler kitabı için şehit konulu şiir katkısı istemiştim sizde sağolun katkı sağlamıştınız ve gönderdiğiniz şiirleriniz aynen yerini aldı değerlendirildi şimdi o kitap Pazartesi itibarıyla çıkıyor . katkılarınıza saygı olarak sizinde yer aldığınız kitabı görmek hakkınız diye düşünüyorum. Sizde aynı kanaat ve düşüncede iseniz kitabı size göndereceğim bir adres verirseniz gönderirim. şunuda belirteyim kitap para karşılığı satılmayacak kitapçılarda olmayacak herhangi maddi karşılığı yok anlayacağınız. katkılarınız için tekrar teşekkür ediyorum. saygılar.
Merhaba Banu hanım nasılsınız? Görüyorum ki sizde bara katılmışsınız kadrolu sitesavarla beraber akıntıya kürek çekiyorsunuz. neyse sadece teessüf ediyorum sizin adınıza. onların her türlü kovarım sileriz tehdit imaları bi tarafa siz beni onlara rağmen biraz tanıyorsunuz. Hazırladığım bir şehit ve gaziler kitabı için şehit konulu şiir katkısı istemiştim sizde sağolun katkı sağlamıştınız ve gönderdiğiniz şiirleriniz aynen yerini aldı değerlendirildi şimdi o kitap Pazartesi itibarıyla çıkıyor . katkılarınıza saygı olarak sizinde yer aldığınız kitabı görmek hakkınız diye düşünüyorum. Sizde aynı kanaat ve düşüncede iseniz kitabı size göndereceğim bir adres verirseniz gönderirim. şunuda belirteyim kitap para karşılığı satılmayacak kitapçılarda olmayacak herhangi maddi karşılığı yok anlayacağınız. katkılarınız için tekrar teşekkür ediyorum. saygılar.
Bu ülkede şiirden korkulmuştur.Bu ülkede kitaplar yakılmış, yasaklanmıştır.Bu ülkede şair, yazar adları kara listeye alınmıştır.Neden?
Neden korkarız şiirin anlattıklarından ya da anlatacaklarından? Şiir gerçeğin tâ kendisi midir?OImaz dünyânın vâr edeni mi yoksa? Aslında hiçbiridir.Şiir, şairdir.Şiir, evrenin bilmem kaç katmandan oluşan benliğine dokunmaktır yalnızca. Farz-ı misâl âyette bile '' dail olmayanlar '' diyerek kötü düşünenlerden ayırır güzel şairleri.
Scientia est potentia demişler ya ( bilim, güçtür kuvvettir ) diye, ben şiirdir diyorum güce kuvvete.
Hiçkimse bu şiirde kaç zarf var, kaç sıfat var, kaç fiil var vs.ilgilenmez.Hangi kelime hangi zamanda kullanılmış ilgilenmez. Hattâ şiirde zaman önem bile teşkîl etmez.Pekî, nedir sorun?Seçici kurul, şiir seçenler, seçemeyenler, seçilmek isteyenler.
Küllîyen boş.Lokman Kurucu iyi şiir yazar.Şair dersiniz ya da demezsiniz, gerçeği değiştirmez.Sırf kırmızı kurdela aldı diye güzelim Türk Edebiyatı bahtiyâr olmadı, kimse meraklanmasın.
Şairin; sahne kimliği, üyelik resmi, cinsiyeti, kullanmayı seçtiği ve/veya gerçek ismi, yabancı kelimeleri, şiir için seçilmiş arka fon resmi, çokta umurumda değil. Kaldı ki, bu seçimler site kuralları çerçevesinde olduğunu ve kuralın ihlal edinildiği düşünülseydi üyeliğin onaylanması söz konusu olmadığı bilincindeyiz.
Ayrıca; LuyCiyano kelimesinin kökü, Güney ve Doğu Anadolu bölgesinde çokça kullanılan ‘zazaca’ diye bilinen bir dile dayanmaktadır. Daha detaylı bir şekilde ayrıştırırsak; Luy: tilki, Ciyano; dağların anlamına gelmektedir. Birleşiminde ise; bu kelime: dağların tilkisi anlamı kazanmaktadır.
‘Edep’ ile ‘edebiyat’ kelimelerinin ne ifade ettiğini bilmeyen, -sanatta her şey yapılır, ayıp yoktur- ile -neler yapılmalı- cümlelerinin anlamını kaybedecek kişilikler her zaman olacaktır.
Sizin tabirinizle seçki, seçici, seçen fakat, site kurallarında ‘Seçki Kurulu’ tabiriyle yer alan kurumda bulunan isimleri ilk defa açıklıyorum; ‘manav Hasan Durul’, ‘ayakkabı tamircisi Hüseyin Eğmek’, ‘kasap Ahmet Şahin’, ‘pazarcı Fatma Subaşı’, ‘aşçı Ayşe Güneş’, ‘dişçi Harun Tarım’, ‘bakkal Faruk Bereket’ veya ‘doçent doktor Oğuz Çetinler’, ‘profesör Cenk Şaşmaz’, şair-yazar Mahmut Karamuk, yardımcı doçent doktor Hilmi Bekleyen, şair Burçin Vapur, akademisyen Nurcan Saran.
Mesleği, ismi nedir, ne iş yapar, nelerle ilgilenir, acaba bunlar şiir seçebilir mi ? artık onu da siz araştırın. Bakalım sırf bu saydığım ve merak edilen mesleki özellikler, şiir okumaya-yorumlamaya yeterli düzeyde olan karakteristik özellikler mi, görelim.
Sen kişilerin seçimlerine saygı duymazsan, senin yazdıklarına ve yorumlarına da saygı duyulmaz. Yorum veya eleştiri yapacaksan eminim ki hem şiir, hem de şair sana asla hayır demez, diyemez. Ama kalkıp haddinden büyük işleri şiirin altına yazıp laf kalabalığı yapacaksan hodri meydan. Şiirse şiir, eleştiri ise eleştiri, edebiyatsa edebiyat.
Cumhuriyetçilik, seçme ve seçilme hakkı. Devlet ve yönetim şekli. Alfabe kanunuyla ilgili, yabancı kelime kullanımı, vb. konuları buraya yazıp ahkam kesmek maalesef yetmiyor şiir yorumlamaya, ki sana yorum yaz veya yazma diyen de yok. Buna ilişkin sana bunu beğen, şunu beğenme, al buna tükür, şunu da bağrına bas demez kimse, ama sen kalkıp bana kimse diyemez zaten diyecek olursan, sana da kimse konuş demez.
Bunlar, şiir altındaki ‘bazı’ söylentilere ‘kişisel’ olarak verdiğim cevaplardır.
Şiir için; geldik, son sözümüzü söyleyip, gidelim: ortalık kalabalıklaşmadan.
Burada yazılan eser, tek bir bölümden oluşmuyor. Şiirin başlığından da görüldüğü gibi; 1. ve 2. kısım olarak bölünmüştür. Bu bölünmeyi parçalanmış bir eser olarak görmediğimi belirtmeliyim. Birbirinden uzak durmayan ve konu bütünlüğünü kaybetmeden ilerleyen dizeler, şiirin bitimine kadar anlamını kaybetmeden kendini okutmayı başarıyor.
İlk kıtanın; üç bölümde yazarın ikili konuşma şekli, bu kıtalarda okuma hızını arttırmak için ses uyumlarını kullanışı oldukça başarılı olmuştur. İkinci kısımda ise; bölümlere ayrılmadan oluşturulan dört kıta, ses uyumlarından uzak kalması bakımından diğer bölümlere oranla okumayı biraz daha olsun yavaşlatmıştır.
Kıtaların oluşturulması için kullanılan kısa dizeler ve tek başına uygulanan kelimeler bütünlüğün oluşturulmasında büyük etki sağlamıştır. Eserde son kıtadaki ikinci dize hariç, hiçbir noktalama işaretinin olmaması da dikkat çekmiştir, bu durumun okuyucu ile ilgili olduğu kanaatindeyim. Okuyucular şiiri iki kere okumalı ve nerede durup, nerede soluk alıp vermesi gerektiğini önceden seçmeli; şiiri kendi iç dünyasına göre uyarlayıp vurgu tonlarına kendileri karar vermeli ve anlamalıdır.
Şiirin görselliği bakımından; birinci kısımda kullanılan dize başlarındaki büyük harf seçimi, ikinci kısımda kullanılan dize başlarındaki küçük harf kullanımı estetiği bozmaktadır. Bir çelişki yaratmak veya kişisel bir tercih olması yada bölümlerin farklı şiirler olarak yazılıp daha sonra birleştirilmiş olduğu gözlenmektedir.
dellysedat tarafından 1/12/2011 7:22:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
Burada yönetim olarak araya girme zorunluluğu hissediyorum.
Üyelerimiz kullanıcı isimlerini seçerken site kurallarına uyan her türlü seçimi yapabilirler. Bu yüzden sen bunu neden ve nasıl kullandın gibi sorular sadece yönetimin sorabileceği sorular ve gerekeni yapacak kişilerinde yönetim olunduğunu bilinmesi gerekiyor.
Bu yüzden LuyCiyano rumuzlu üyemizin şiirinin altında oluşan bu anlamsız polemiğe neden olan yorumlar silinecektir.
-Güne düşen şiir ile ilgili yorumlarımızı yaparsak sevinirim.-
Saygılarımla
ANSIZIN tarafından 1/12/2011 4:02:50 PM zamanında düzenlenmiştir.
Aslında üzülecek bir durum ve de utanılacak, şiir adına. Ynai bu çelişkili söylemler filan.
Hangi dinden hangi dilden hangi ırktan olursak olalım okuduğumuz bir şiirdir. Ve şair bu saydıklarım içerisinde bambaşka bir yerde de olabilir. Bu sanat edebiyat ve şiir adına neyi değiştirir ki? İsmi Lokman olsa ne? Luis olsa ne? Taşa yazsa ne? Volaya yazsa ne?
Şiirsel bakabilsek ya az biraz.
Şiire baksak ya.
Kutladım ben. Takmadan hiçbir olguya. Hem şairin istikrarını yazdıkları adına hem de şiirsel bütünlüğünü yazdıklarının...
Sema Enci tarafından 1/12/2011 3:39:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
her şairin beslendiği konular vardır kime ne.fernando pessoa 5 veya 6 kimlik almıştır kendine ve bu kimlikler onu beslemiştir ,bugün portekiz edebiyatının en önemli hatta dünya edebiyatının en önde gelen şairlerinden biridir.birileri kalkıp yargılamadı onu neden böyle yaptın diye,1935 yılında demek ki ordaki insanlar evrensel olmayı başarmışlar
Öncelikle burası bir şiir sitesidir. Üye olan herkes bu sitede yazdığı şiiri paylaşabilir. Kişilerin din dil ırk kişisel tercihlerine bakılmaz. Sonuçta ortak bir paylaşım yapılan alandayız. Herkesin derdi belli şiir.
Kaldıki burada yayınlanan şiirlerin bi kurul tarafından seçilip seçilmemesi konusu bir başka platformda tartışılacak bir durum. Hem daha önce defalarca tartışıldı. Hem burası bizim zorunlu olduğumuz bir site değil ki, sitenin kuralları bellidir. Şiiri yayınlama o şiiri yazan kişinin insiyatifine kalmıştır.Site kurallarını kabul ederse yayınlar, site kuralları hoşuna gitmediyse zaten bu sitede işi ne!
Şiirleri seçilen, güne gelen arkadaşların nedense sevenleri tarafından alkışlandığı... Sevmeyenler tarafından taşlandığı bir duvar haline gelen bu sayfalardan rahatsız oluyorum. -bu benim şahsi fikrim-
Şiir yazan arkadaş rumuz kullanıyormuş, yabancı isim kullanıyormuş, kullandığı profil resmine kadar taş atacak kadar gözümüz dönüyormuş seçilmediğimizde. Şiir kime göre şiir ya da değil... Bunun tartışma yeri burası değil. Şiiri olduğu kadar şairi de rahatsız etmeye hakkımız yok sanıyorum.
Şiir de geçen bi kelime yakışmamıştır, ya da imla hatası vardır, ya da ciddi bi kusuru vardır eleştirirsin. Fakat şiir yazan kişiye kadar laf etmenin başka anlamları vardır. Bu tür davranışlardan vazgeçin. Sistemi eleştirmek istiyorsanız onu gidip site yöneticilerine söyleyin lütfen. Meydanlarda gezen siyasetçiler gibi ortalarda konuşmayın.
Buraya kadar söylediklerim evet hem şahsi fikirlerim görüşlerim hem gocunan kişilerin alınacağı bir yer. Gocunmayanın okuyup geçmesini diliyorum.
Yalnız az önce şöyle bir cümle ile karşılaştım;
"Tercihinize çok güveniyorsanız kabul göreceğinden eminseniz bunu tartışmaya açalım sitede herkes boyunun ölçüsünü görsün var mısınız ?"
Siz kimsiniz ki Sıddık Bey merak ediyorum boyumuzun ölçüsünü hangi engin görüşlerinizle ölçeceksiniz?
Bu konu daha önce defalarca tartışıldı dediğim gibi site kurallarını beğenmiyorsanız başka sitelerde var gidip oralarda yazmak elbette tercih sebebimizdir. Burada kalıyorsak ortalığı ayağa kaldırmak yerine cidden yerli yerinde eleştirilerle şiirleri ve şairleri rahatsız edelim diyeceğim.
Burada yönetim olarak araya girme zorunluluğu hissediyorum.
Üyelerimiz kullanıcı isimlerini seçerken site kurallarına uyan her türlü seçimi yapabilirler. Bu yüzden sen bunu neden ve nasıl kullandın gibi sorular sadece yönetimin sorabileceği sorular ve gerekeni yapacak kişilerinde yönetim olunduğunu bilinmesi gerekiyor.
Bu yüzden LuyCiyano rumuzlu üyemizin şiirinin altında oluşan bu anlamsız polemiğe neden olan yorumlar silinecektir.
Burada yönetim olarak araya girme zorunluluğu hissediyorum.
Üyelerimiz kullanıcı isimlerini seçerken site kurallarına uyan her türlü seçimi yapabilirler. Bu yüzden sen bunu neden ve nasıl kullandın gibi sorular sadece yönetimin sorabileceği sorular ve gerekeni yapacak kişilerinde yönetim olunduğunu bilinmesi gerekiyor.
Bu yüzden LuyCiyano rumuzlu üyemizin şiirinin altında oluşan bu anlamsız polemiğe neden olan yorumlar silinecektir.
yazılmış olmak için yazılmış, ve bizde seçki kurulu neleri seçiyor diye merak edip okuduğumuz adı şiir olan parçalanmış yazı diye tarif edebileceğim bir şey.ve sitedeki hatır gönül muhabbetine dayalı seçki olayları devam etmekte.bir emek var. oda söylediklerimi kimse anlamasın emeği. bu emeğe saygım olur. eyvallah.
not::::: m . sadık alagöz kimsin bilemem. ama kim olursan ol, kendi eleştrini yada övgünü yap. verebilirsen bu konularda eğitici bilgiler ver. ve benden uzak dur. bu kadar derim . sana saygı duymuyorum. ve duymakda istemiyorum. baktım. herkesin yorumuna kendini sokmuşsun. kendi yorumun senindir. ama bizim yorumlarımız yazan, ve yönetim tarafından okunup anlaşılacak yorumlardır. eyvallah.
YAZGI24 tarafından 1/13/2011 1:00:26 AM zamanında düzenlenmiştir.
Gizemli ve uzun uzadıya düşünülüp hakkında karar verilmesi gereken bir şiir aslında ama kırmızı ve siyah kadar uyumlu,derin ve çekici degil saygıyla....
Bizden dediğiniz şey tuhaftır Arab'ın.Belki de özellikle söylüyorsunuz Arap olan her şey bizimdir,diye.Efendim her neyse çarklar kurulmuş herkes nasipleniyor maşallah,şiiri bile bize bırakmaya niyetiniz yok.Şiirler de övsün kerameti kendinden menkul ABD kucağındaki şeyhleri,böylece size de bir cennet ısmarlarlar şöyle manzaralı tarafından.Ne diyelim toprağın bol olsun Aziz Nesin.
en çok sevdiğimiz insana verdiğimiz sözü tutmak isteriz. ama kaderin önüne geçemediğimiz an gelince herşey gibi sözlerde nafile. akıcılığIını son haffe kadar taşıyan şiire saygılarımı sunarım.
Ben Ağaçları Kuşları Uçurtmaları Dağları anlayıp Geleceğim demişti Zamanın yeşilindeki
sanat evrenseldir..sanatın dili dini ırkı yoktur..sanat insanları iyiye ve güzele doğru yönlendirir ..hayatın yaşamın zorlukları yanında..güzelliklerini anlatır..ve bunu tüm insanlarla paylaşır..evren de sadece insanlar bile yok..canlı cansız tüm varlıklar..bu dünyada bulunuyorsa..herşeyin yolu sevgiden geçer..sevgiyle insanları kucaklayan birleştiren tek şeyse sanattır..sanatta kibir üstünlük..ben sen o ayırımı yoktur..sanatçı üretir...ve sunar..beğenirseniz veya beğenmezsiniz.. oda herkesin kişisel yetkisidir.. fakat sanat evrenseldir..bu unutulmasın lütfen..yoksa insanlık nasıl gelişir.. nasıl sevgi saygı huzur içinde yaşar..tebrikler günün şiirine ve şairine saygımla..
"Ben Ağaçları Kuşları Uçurtmaları Dağları anlayıp Geleceğim demişti Zamanın yeşilindeki
Şimdi yağmurun boş Uzak aynalarında Kendimi seçmeye çalışırken Bakışlarımı saran bu ölü duman Anlamadıklarımın Yangınından"
ŞİİRDEKİ AHENK,TINI ,ARMONİ YERLİ YERİNDE;NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA BİR SÖZCÜK VAR.ŞAİRİN KULAKLARINDA KARAC'OĞLAN SEMAİLERİ KOŞMALARI RAKS EDİYOR.FARKINDA OLUP OLMAYIP DİZELERİ KIRARAK DEHŞET BİR MÜZİKALİTE YAKALIYOR. AYNI ŞİİRİ DÖRTLÜK HALİNE GETİRİP DİNİNDE, İMANINDA BİR ŞİİR YAPABİLİRSİNİZ PEK ÂLA:
BEN :"AĞAÇLARI KUŞLARI UÇURTMALARI DAĞLARI ANLAYIP GELECEĞİM."DEMİŞTİ.
ALIN SİZE 13'LÜ HECE VEZNİ,SIK KULLANILMASA DA
AYRICA,ŞAİR O KADAR BİZDEN Kİ ,DİLE O KADAR HAKİM Kİ ,TÜRKÇENİN SIZICI ÜNSÜZLERİNİ "LMNRY" KARARINDA KULLANIP ÇOK HOŞ ALİTERASYONLAR KURGULAMIŞ.(DEVAM EDECEĞİM DERS ZİLİ ÇALDI.)
Sayın Sıddık Alagöz Beyefendiyi hayret ve ibretle okudum.Anlaşılan artık okuduğumuz şiirden ,yediğimiz yemeğe ,bindiğimiz otobüsten eğitim gördüğümüz okullara kadar her yer haremlik selamlık olacak.Biri size "merhaba" dese ,acaba Ortodoks selamı mı yoksa tam Arapça mı ,diye peşimizde siviller dolaşacak.Bütün yollar cincilere çıkacak,bütün çıkarlar cincilerin ve onların salya sümük şeyhlerinin jet sky lerine göre ayarlanacak.Karşı çıkan külli kafir,tiz boynu vurula.Evet nasıl da altımızdan kayıyor güzelim Cumhuriyet,hiç farkında olmadan geliyorlar;bir yanda kendi düşüncesindekini bile acımasızca katleden sözde çok inançlı caniler serbest,diğer yanda susan,sinen yurtseverler.Elveda sahipsiz güzel ülkem.
Arman Turaçhan tarafından 1/12/2011 9:57:41 AM zamanında düzenlenmiştir.
Arman Turaçhan tarafından 1/12/2011 10:01:53 AM zamanında düzenlenmiştir.
Klasik bir romanın özetini okudum gibi. Ville Valo adlı müzisyene duyulan bir hayranlık. Bana görede şairin ville Vole' ye hayranlık duyması şiir yazması doğaldır. Tebrikler.
Özlem ÇETİN tarafından 1/12/2011 3:57:19 PM zamanında düzenlenmiştir.
şimdi git dinlen renkli masalların uykusunda. yarın bir daha yeniden doğarsa güneş ve biz buna şahit olursak yazalım ölümün güzelliğini. kanımızla üstelik!
elimizle tutup, hissedemediğimiz onca şeye rağmen. şiir neden bizi güzelleştiriyor Lokman. neden her defasında ağlayarak uyanıyoruz hayallerimizden.
sen bu kadar çocuk, bu kadar dost, bu kadar büyük bir şair nasıl olabiliyorsun. hadi sen şimdi gerçekten git ve masalların uykusuyla dinlen...
katlanmamız gereken bir hayat varken, bu uykulara çok ihtiyacımız olacak!
kendi çizgisini derince çizen bu şiiri basma kalıp düşünce ve ilhamlardan arınmış bu şairi kutlarım çok yerinde bir şiir seçimi başarınız tartışılmaz saygılar
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.