yalancı düşlerin maiyetinde bir nazende
süzülür tek parça ten örtüsü efil efil
işi dünyanın en eski mesleği
herkesin sakladığında ekmeği!

saklamaz herkes gibi
herkes görsün ister çünkü!
yoktur dükkanı
vitrini!
sönmeyen bir cigara
bir o yana bir bu yana
alayişli şuh kıvrak voltalar!
ve
gözlüğünden küçük bir etek

saklamaz da pek
belli olsun ister niyeti
çünkü;
bir karışlık bezin altında saklıdır
sermayesinin cazibesi!



ahlaksızlığın demlendiği ortamlarda sürterken!
yine, en çok ’ahlak’tan korkar ve kaçar
nihayetinde bu bir yasak et ticareti!



şeytanlara dokunur, sakızlı ağzındaki galiz dil
küfürlere bulanır yaşadığı ortamın ucuzluğu
dar zamanda çok iş nerde akşam orda sabah
tarihe geçen ilk meslek
insan sayılmadan, insana yapılan tek hizmet!


üç kuruşa beş para etmez
pis nefes tenlerin beğenilerine muadil!
bir hayalin çöküntü çukuru çoğu zaman
bir özentinin çıkılmaz kuyusu
kraterinde ölene dek gebe bir hayat
sebep;
bazen, bir şerefsizin ihaneti, kahpece
bazen bir kahpe günahın bedeli şereflice!
_zoraki nikah_


kim akıl etmiş bilinmez
hayat kadını denmiş bu toplumsal aczin_utancın adına
dünyadan ilişik kesmiş bu nazende pazarına...


ana yok baba yok, ailesiz nahoş günceler
tırnak izlerine karışan
ten üzeri falçata imzalı resimler
azraille her an yanak yanağa sarhoş
perdahı yıkık sabunsuz sabah bağlantılı geceler
işte;
bir başına ve bir kurşuna değmez pusulasız bir hayat!
onun lügatında yaşamak demek;



tek yaslanacağı duvar da
arada
mecburiyetten sığındığı
adamdan saydığı pezevenk!





ToprağınSesi




.