5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1994
Okunma

dilsiz dudaksız sözler söyleceğim sana
bir şeyler anlatacağım
bütün kulaklardan gizli
herkesin ortasında konuşacağım
ama
senden başka duyan olmayacak
söylediklerimi...................................
Marmara;
gel bakalım şöyle otur dedi
hamdın
belki ama
çok piştin be gülüm........................
dövüşmeyi oldun olası
sevmezdin
aşk için nelerin üstünden
gelmedin kiii...
yüzün gözün çizik
dizlerin kan içinde
olgunlaşıncaya kadar
nice hicranın göbeğinden çıktın
nice özlem koridorlarından koyboldun...
’an’ların hatrına dayandı gönülcazın................
özlemin acı sancısında...................
’Mevlânın, Şems’i kaybettiği
gibi oldu küçük yüreğin
ölümü bile çok gördün vefalıyla.......................
siyânet ettin
hicranını ölüm çığlıklarını..............
yeri geldi de
Leyla bile kıskandı gönül zenginliğini
Mecnun’un kadar olamasan da
bir yanım ateş- ten
bir yanım rüzigâr
bir yanım su olsa bile
en fazla aşka yakınım
Ey Aşk!
bakma
ism-i nâzıma
cism-i nâtüvânıma
süsüme/ küpeme
bir hicran kolyesini boynuma astığım
lirik külliyâtına
içime bak
sensizliğe baksam
kanım,
iliğim donacak yâr’lar
sarktığım uçurum
düşmüşem yolarına
Ey Hicran!
ölü dillerin harf tınılarındasın
aşılmayan
eteklerin zirvesine yazılı
aşıklar.....
muammalı yürükler..............................
sonun vuslata gebe olduğunu bilirim................
demem o ki;
aşkı tatmayan bile ağzına bal çalan güzeli
aşığı ,
özlemin ruzigârı dinlemediği mekandayım....................
bir dokunsan yüreklere
un ufak edecek
kan pıhtıları içinde.....................................
aşkın haşmetli uğultusu neredesin?
eğer
aşkı tatmadıysam
kör et gözümü
lâl olsun dilim
elim;
alamasın artık kalemi bi daha,.....................
kalbim kalbine karşıdır
ey İstanbul!
04/01/2011
gordion
5.0
100% (2)